Ve bu odada yeteri kadar vakit geçirmiyor muşuz gibi hissediyorum. | Open Subtitles | و أشعر بأننا لا نقضي وقتاً كافياً في هذه الغرفه |
Bu sana onu öldürmek hafıza kartını almak ve kulübe geri dönmek için yeteri kadar vakit veriyordu. | Open Subtitles | ذلك منحكِ وقتاً كافياً لقتله، وأخذ الذاكرة، والعودة إلى النادي. |
Onu ölünceye taşlamalıydım ama bana yeteri kadar vakit vermedin. | Open Subtitles | كان يجب أن أرجمها حتى الموت لكنّك لم تعطني وقتاً كافياً |
Krepler için daha sonra yeteri kadar vakit olacaktır. | Open Subtitles | سيكون هناك متسعٌ من الوقت للفطائر لاحقاً |
Krepler için daha sonra yeteri kadar vakit olacaktır. | Open Subtitles | سيكون هناك متسعٌ من الوقت للفطائر لاحقاً |
yeteri kadar vakit tanırsanız güzelce kızartabilirim onları. | Open Subtitles | أعطوني وقتاً كافياً و سيمكنني إعداد ذلكَ بصورة جيدة |
Birlikte yeteri kadar vakit geçirmiyoruz. | Open Subtitles | لا نقضي وقتاً كافياً معاً |