"yeterince zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • وقتاً كافياً
        
    • الوقت الكافي
        
    • وقتا كافيا
        
    • وقتًا كافيًا
        
    • وقت كافي
        
    • وقت كاف
        
    • وقت كافٍ
        
    • نترك وقت مناسب
        
    • كافيا لك
        
    bunun için yemin edebilirdim... bu aptalla yeterince zaman kaybettik. Open Subtitles ولكني أقسمت على لقد أهدرنا وقتاً كافياً على هذا الأحمق
    Yara izinin görünmez olması için yeterince zaman geçtiğini düşünmüşler. Open Subtitles فكّروا وقتاً كافياً عَبرَ، بأنَّ الندبة لا يَكُونَ مرئي.
    Denek olduğunuzu düşünelim, size bir parça kağıt veriyorum üzerinde 20 tane basit, herkesin çözebileceği matematik sorusu var, ama size yeterince zaman vermiyorum. TED إذا كنت في التجربة، كنت سأمرر عليك ورقة تحوي 20 مسألة حسابية بسيطة يمكن للجميع حلها، لكني لن أعطيكم الوقت الكافي.
    yeterince zaman olursa, evrim birçok inanılmaz şeyler yapabilir. Open Subtitles أعطهم الوقت الكافي للتطور يستطيعون تطوير أشياء مدهشة
    Sana yeterince zaman tanırsam beni bile şaşırtmanın yolunu... bulacaksın sanırım. Open Subtitles جمال أعتقد أنني إن أعطيتك وقتا كافيا ستجد الطريق لتذهل العالم بما فيهم أنا
    Bir adada yeterince zaman geçirince dışarıda koca bir dünyanın olduğunu unutuveriyorsun. Open Subtitles لقد قضيت وقتًا كافيًا على الجزيرة وبدأت أنسى أن هناك عالم غيرها
    Burada yeterince zaman geçirince tüm hikayeleri duyuyorsun. Open Subtitles عندما تقضي وقت كافي هنا , سوف تسمع جميع القصص
    Bu gemi İkinci Dünya Savaşında batırılmıştı ve önemli miktarda resif gelişmesi için yeterince zaman geçti. Open Subtitles أغرقت هذه السفينة إبّان الحرب العالمية الثانية، وكان هناك وقت كاف لتكوين شعاب مرجانية كبيرة.
    Oliver'la yeterince zaman geçirmediğimi bunun için net sınırlar koymadığımı söyledi. Open Subtitles قالت أنني لم أقضِ وقتاً كافياً مع أوليفر ولم أرسم حدوداً واضحة له
    Elbette onlarla yeterince zaman geçirince, bir yapı hissetmeye başlıyorsunuz, bu rastgele olan bir şey değil, Open Subtitles بالطبع , عندما تقضي وقتاً كافياً معهم, تبدأ تشعُر بهم أو كأنّهم نسيج, و ليسَ نسيج عشوائي,
    Bence görünüşüm için yeterince zaman harcadık. Open Subtitles أعتقد أننا قضينا وقتاً كافياً في الحديث حول مظهري الخارجي.
    Biz bombaları merkezden patlatırız size de oradan çıkmak için yeterince zaman vermiş oluruz. Open Subtitles سنفجّر القنابل من مركز القيادة وسنعطيكم الوقت الكافي لتخرجوا من هناك
    Bana göre, bu doğal laboratuvara yeterince zaman ayırmadık ve dünyada neyin yapılmasının güvenli olduğunu anlayamadık. TED ونحن لا -- حسب رأيي -- لا نقضي الوقت الكافي لدراسة هذا المختبر الطبيعي ومعرفة الأشياء الامنة الممكن تجربتها على الأرض.
    Zaten Bay Biegler'in itiraz da Bayan Manion'a bir cevap düsünmek için... yeterince zaman kazandrd. Open Subtitles على كل حال، إعتراض السّيدِ بيغلر... منح السيدة مانيون الوقت الكافي للتَفكير بجوابَ لسؤالِي اليس كذلك.
    Bu size yeterince zaman verirdi, o tenise gittikten sonra, merdivene koşup, aşağıya inmek için! Open Subtitles 30 ؟ هذا سوف يمنحك وقتا كافيا , بعد ان غادرت الى التنس,
    Otoyola ulaşabilmen için sana yeterince zaman kazandırır. Open Subtitles يجب ان تمنحك وقتا كافيا لتخرج علي طريق مفتوح
    O aptal şeyin yanlış çalışması yüzünden hayatımdan yeterince zaman kaybettim zaten. Open Subtitles اسمع، يا صاح، أهدرتُ وقتًا كافيًا من حياتي لأن ذلك الشيء الغبيّ يسير على نحو خاطيء
    Eğer başkalarının döküntüleriyle yeterince zaman geçirirsen onları kullanışlı hale getirmenin yollarını buluyorsun. Open Subtitles إن أمضيت وقتًا كافيًا مع الأغراض المنبوذة لأناس آخرين
    Bir bakta tankta yeterince zaman geçirince, yıldız haritalarının sıradan rahatlığı özleniyor. Open Subtitles بعد وقت كافي في دبابة قتالية الواحد منا يتوق للراحة الدنيوية بين مجموعات النجوم
    yeterince zaman geçti, gidelim derim! Open Subtitles لقد مر وقت كاف أرى أن نذهب
    yeterince zaman yok. Çok fazla kitap var ve yeterince zaman yok. Open Subtitles ليس هناك ما يكفي من الوقت وهناك كتب كثيرة ولا يوجد وقت كافٍ
    Tommen'e ağabeyinin, Margaery'e de kocasının yasını tutması için yeterince zaman verdikten sonra. Open Subtitles بعد أن نترك وقت مناسب لـ(تومين) ليحزن على شقيقه وتحزن (مارغري) على زوجها ... .
    yeterince zaman olmadı, Michael. yeterince zaman yoktu. Open Subtitles الوقت لم يكن كافيا لك يا مايكل لم يكن كافيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more