Bu genç adamlara küçük çiftliklerinden yeterli parayı kazanmayı sağlamalıyız kendilerine bir hayat kurmaları, gelecek sahibi olmaları için. | TED | لابد من أن نتأكد بأن هؤلاء الشباب في مزارعهم الصغيرة يستطيعون جني المال الكافي لبناء حياتهم لصنع مستقبلهم. |
Joy sonunda televizyon gizleyiciyi almak için yeterli parayı biriktirdi. | Open Subtitles | جوي اخيرا وفرت المال الكافي لشراء ذالك التلفاز |
Teknemi suya indirebilmem için yeterli parayı bir araya getirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | سأشتري سراويلاً. أنا أحاول أن أوفر المال الكافي |
Bir dairenin depozitosunu karşılamak için yeterli parayı nasıl kazanacağımı söyleyen biriyle tanışmıştım terminalde, gerçek bir iş bulana kadar yani. | Open Subtitles | انه فقط اني قابلت هذه الفتاة في محطة الباص والتي اخبرتني كيف أستطيع جمع نقود كافية لأحصل على شقة |
Bankayı ayakta tutarsak borçları ödemek için yeterli parayı sağlarız. | Open Subtitles | سنبقي تجارتنا ثابتة ونجمع نقود كافية لتسديد ديوننا |
Ulusal Yardım Sevenler Derneğinde yeterli parayı topladığımız zaman hepsini Başkan Ueno'ya vermeyi planlıyorum. | Open Subtitles | عندما نجمع المال الكافي لـ أنصار اتحاد الروح الوطنية أخطط بأن أعطيه كله للرئيس يونو |
Çinli bebek için yeterli parayı bir araya getireceğiz. | Open Subtitles | سيكون معنا المال الكافي لأجل الطفل الصيني |
yeterli parayı kazandığım anda buradan çekip gideceğiz. | Open Subtitles | -بمجرد حصولي علي المال الكافي سأخرجنا من هنا |
yeterli parayı biriktirip Amerikaya gidebilmemiz için çok çalışıyorum. | Open Subtitles | "إني أعمل بجهد في " سيوزهو لتوفير المال الكافي لنا للذهاب إلى أمريكا |
Herneyse, bildiğin gibi, yeterli parayı bulup-- | Open Subtitles | --بأي حال، نأمل في تجميع المال الكافي |
Herneyse, bildiğin gibi, yeterli parayı bulup- | Open Subtitles | --بأي حال، نأمل في تجميع المال الكافي |