Merak edilecek bir şey yok, Janey'nin yanında yetişkin biri var dedi. | Open Subtitles | لقد ذهبوا بالقارب لقد قال إذا اتصلت لاتقلق انها مع شخص بالغ |
O yetişkin biri ve kendini koruyabilir. | Open Subtitles | إنّهُ شخص بالغ يُمكنه الإعتناء بنفسه ، صحيح؟ |
Peki ya yetişkin biri kazara çikolatalardan yerse? | Open Subtitles | ماذا سيحدث إن كان أحد ألواح الشوكولاتة تم أكلها عن طريق شخص ناضج |
Şimdi yetişkin biri olmuştur ve görevine başlamaya hazırdır. | Open Subtitles | للآن , أصبح رجل ناضج ولابد أنه مستعد لكى يبدأ عمله |
Eee, kız kardeşin artık yetişkin biri. Sadece hafta sonu için. | Open Subtitles | حقا انا مجرد فتاة كبيرة اخبرنى متى نهاية الأسبوع |
yetişkin biri olduğun için söylemek bana düşmez, her istediğini yapabilirsin-- | Open Subtitles | حسناَ إنه ليس موضعي للحكم وأنت فتاة راشدة |
Anal yoldan bir alet ve yetişkin biri tarafından yoklandıktan sonra... | Open Subtitles | بعد أن تم فحصي بواسطة جهاز و رجل بالغ... |
yetişkin biri böyle yapmazdı. | Open Subtitles | هذا ليس أمراً سيقوم شخص راشد بالقيام به |
- yetişkin biri olmadan onu götüremezsin. - Buradaki tek yetişkin biziz amına koyayım. | Open Subtitles | لا يمكنك الذهاب بها بدون شخص بالغ - نحن البالغين الوحيدين هنا - |
Yanında yetişkin biri olmadan onu götüremezsin. | Open Subtitles | لاتستطيع أخذها بدون شخص بالغ |
Yanında yetişkin biri olmalı. | Open Subtitles | عليها أن تكون مع شخص بالغ |
Stuart, O yetişkin bir adam. O yetişkin biri. | Open Subtitles | ستيوارت أنه شخص ناضج |
Bay Gold, Peter yetişkin biri. | Open Subtitles | سيد ـ (جولد) ـ إن ـ (بيتر) ـ شخص ناضج |
Kalan inç başına 84 poundluk basınç, yetişkin biri tarafından sertçe aşağı çekilmiş olması ile açıklanabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تفسر بشدة عنيفة من قبل رجل ناضج قوي |
O yetişkin biri. Kendi kararlarını kendi alır. | Open Subtitles | إنه رجل ناضج يتّخذ قرارته بنفسه |
Eee, kız kardeşin artık yetişkin biri. Sadece hafta sonu için. | Open Subtitles | حقا انا مجرد فتاة كبيرة اخبرنى متى نهاية الأسبوع |
- Tanrım inanılmazsın. - Gina, hadi ama, o yetişkin biri. | Open Subtitles | يالهي، لا أصدقك - جينا، هيا، فهي فتاة كبيرة - |
Bu çok mantıklı. O yetişkin biri. | Open Subtitles | و هذا منطقي لأنها راشدة |
- yetişkin biri aslında. | Open Subtitles | رجل بالغ بالكامل في الواقع |
- Evde yetişkin biri var mı? | Open Subtitles | هل يوجد شخص راشد بالمنزل؟ |
Anlamıyorum. yetişkin biri tavan odasında yaşıyor. Orada güvende olmaz. | Open Subtitles | لا أهتم بما تقولين ، لا يمكن لرجل عاقل أن يعيش في العلية ، إنها ليس بأمان هناك |
Sana bakabilecek kadar yetişkin biri, kendi çocuğu olacak yaşta. | Open Subtitles | إنه ناضج بما يكفي للإعتناء بك إنه حتى لديه طفل من صلبه، |
Ben de yetişkin biri oluncaya kadar bana uygun bir yerim olacağını asla ummazdım. | Open Subtitles | ولم أتوقع قط أنني مازلت بحاجة لأن ابحث عن مكان يناسبني حينما كنت بالغاً |