| Bağımsız bir kız çocuk yetiştirdin. Ve öyle olduğum için de kızgınsın. | Open Subtitles | لقد ربيت فتاة مستقلة وأنت غاضب الآن من ذلك |
| Beni kendi kararlarımı verecek şekilde yetiştirdin. Neden güvenmiyorsun? | Open Subtitles | ربيتني وعلمتني إتخاذ قراراتي الخاصة لماذا لا تثق بي بهذا الشأن؟ |
| Sen buldun ve kendi oğlun olarak yetiştirdin. | Open Subtitles | أنتَ من عثر عليّ، و ربّيتني كولدٌ لكَ. |
| Romantik, kadınsı bir ruha sahip tatlı bir oğlan yetiştirdin. | Open Subtitles | ربيتي ولد لطيف مع روح أنثى رومانسية |
| Onu iyi yetiştirdin. Kızına güvenmelisin. | Open Subtitles | لقد ربيتها بشكل صحيح عليك أن تثق بها |
| En son koçanını yetiştirdin bu topraklarda. | Open Subtitles | أنت زرعت آخر محصول لك من الذرة في قطعة الأرض هذه |
| Lütfen ama. Kariyerin varken beş çocuk yetiştirdin. | Open Subtitles | رجاءا، لديك مهنة و قمتى بتربية 5 اطفال |
| Böylece beni de kendin gibi bir hırsız olarak yetiştirdin. | Open Subtitles | إذا قمت بتربيتي لأكون لصاً لقيطاً تماماً مثلك |
| Lemon, sen liseden ve kolejden mezun olurken kız kardeşini kendi çocuğun gibi yetiştirdin ve Belle'lere liderlik ettin ve tanrı bilir ki daha neler yaptın. | Open Subtitles | ليمون , عمليا لقد ربيت شقيقتك وحدك اثناء تخرجك من المدرسة الثانوية والجامعة وقيادة حسناوات البلدة |
| Augie, bunları kollarının altında mı yetiştirdin? | Open Subtitles | أوجي، هَلْ ربيت هذه تحت ازرعتك؟ |
| Bu çocukları bu günlere iyi değerlerle yetiştirdin. | Open Subtitles | ربيت هذين الطفلين بمثل هذه القيم الجيدة |
| - Baba, sen çok iyi bir babasın. Beni çok iyi yetiştirdin. | Open Subtitles | أبي، أنت والدٌ عظيم فقد ربيتني بطريقة جيدة |
| - Beni hakikâte saygılı bir şekilde yetiştirdin. Her şeyin altındaki fazileti bilmem için. | Open Subtitles | لقد ربيتني على إحترام الحقيقة، ولأعلم بأنها جذر كل فضيلة |
| Yapma baba, sen beni daha zeki yetiştirdin. | Open Subtitles | هيا أبي ربيتني لأتمتع بذكاء أكبر |
| Beni yetiştirdin. Bildiğim her şeyi bana sen öğrettin. | Open Subtitles | إنّك ربّيتني وعلّمتني كلّ شيء أعرفه. |
| Beni tek başına yetiştirdin. | Open Subtitles | إنّك ربّيتني بمفردك. |
| Yani güçlü iradeli, kendini idare edebilen genç bir kadın yetiştirdin. | Open Subtitles | لقد ربيتي إمرأة مستقلة قوية عقليًا |
| - Evet, Üsteğmen. - Gerçek bir kahraman yetiştirdin. | Open Subtitles | لقد ربيتي بطلاً حقيقياً. |
| Onu sen yetiştirdin, sen besledin ona şişman olduğunu sen söyleyeceksin!" | Open Subtitles | ربيتها وأطعمتها، اخبريها أنها بدينة!" |
| Bu portakalı sen mi yetiştirdin? | Open Subtitles | انت زرعت هذه البرتقاله؟ هل كنتم تعرفون الفتاة؟ |
| Rolla'yı sen yetiştirdin. Hamlelerini ayrıntılı bir şekilde yazdın. | Open Subtitles | (أنت قمت بتربية (رولا أنت كتبت المخطط التفصيلي لتحركاته |
| Beni iyi yetiştirdin. | Open Subtitles | لقد قمت بتربيتي ايضاً |
| Onu farkında olmadan burası için yetiştirdin. | Open Subtitles | ربيته على هذا مِن دون يُدرِكَ ذلك |
| Beni gerçek dünyanın işleyişiyle hiçbir alakası olmayan saçmalıklara göre yetiştirdin. | Open Subtitles | لقد ربيتينى فى فقاعة غبية بعيداً عما يدور به العالم الحقيقى |
| Hayır, yaptıklarımın sonuçları olduğuna inanmamı sağlayarak yetiştirdin. | Open Subtitles | لا، ربيتيني على الإعتقاد بأن هناك عواقب لأفعالي |
| Onları yetiştirdin... | Open Subtitles | .أنتِمن رباهم. |
| Merak etme baba, beni iyi yetiştirdin. | Open Subtitles | لا تقلق يا أبي، لقد دربتني جيداً |