| Çalıştıkları kuruluşlar, Yetimlerin yaşadığı... ... milli parkların korunmasına yardım ediyor. | Open Subtitles | بل يعملان على حماية المتنزهات الوطنية حيث سيعيش الأيتام فيما بعد |
| Ama o zavallı Yetimlerin yağmurun altında sokaklarda uyuyuşlarını bir görsen. | Open Subtitles | لكن لو أمكنك رؤية الأيتام الفقراء ينامون على الأرضية والمطر ينزل عليهم |
| Aslında gün bitmeden, 1 milyon dolarını... Yetimlerin oyun alanı için kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، حقيقة، قبل انتهاء اليوم سأقوم باستعمال مليون دولاراً منها لإنقاذ حديقة لبعض الأيتام |
| Ve ne yazık ki bu yetim zamanım çoğunu, içlerinden bazıları güzel tablolar olan diğer Yetimlerin arasında, depoda geçirir. | TED | وللأسف، فهذا اليتيم يقضي معظم وقته في المخزن مع عدد ليس بالقليل من اليتامى الآخرين بعضهم لوحات جميلة |
| Aç Yetimlerin süt ve kurabiyelerini topladıktan sonra sizin için geri döneceğim. | Open Subtitles | سوف أعود من أجلكم بعد أن أجمع حليبي و كعكي من اليتامى الجائعين |
| Burası,Yetimlerin fiziksel ve duygusal olarak... ... iyileştiği bir yer. | Open Subtitles | هو مكان يساعد الأيتام على الشفاء عضوياً ونفسياً |
| Anne gelince, polisimizle tanışmak ve Yetimlerin icabına bakıldığı evde dolaşmak isteyecektir. | Open Subtitles | ترغب الأم في مقابلة رجال الشرطة عندما تصل. وان تأخذ جولة في المنزل. حيثُ تم القضاء علي الأيتام. |
| Yetimlerin hepsi Muirfield'in deneylerine tabi tutulmuştu. | Open Subtitles | كلنا من الأيتام كنا مادة لتجارب ميرفيلد الطبية |
| Ateşimiz içerdeki Yetimlerin... öksürük seslerini bastırıyordu. | Open Subtitles | حماسنا يغرق بها السعال من الأيتام في الداخل. |
| Çünkü Tanrı bilir nerelerden gelen Yetimlerin hassas duygularını incitmemeyi artık düşünmeliyiz. | Open Subtitles | طالما مشاعر الأيتام الرقيقة التي اتت من حيث لا نعلم يجب ان يتم مراعاتها فوق كل شيء |
| Yetimlerin parasını çalmak ha! | Open Subtitles | تسرق المال من الأيتام. |
| Yetimlerin yün işleri mi gösterilecek? | Open Subtitles | عرض الأيتام السئ؟ |
| Merak etme, Yetimlerin hepsi yerleştirildi. | Open Subtitles | لا تقلقي الأيتام تم إسكانهم |
| Yetimlerin annesi olmaz. | Open Subtitles | الأيتام ليس لهم. |
| Anne tüm Yetimlerin öldüğünü kontrol etmek için Boston'a geliyormuş. | Open Subtitles | و ((الأم)) قادمة مرة أخرى الى ((بوسطن))... لتتأكد أن جميع ((الأيتام)) تم القضاء عليهم... |
| Bu Yetimlerin sattıkları kağıt çiçekler. | Open Subtitles | هذه الأزهار الورقيـة التي يقومون اليتامى ببيعها |
| Ve Yetimlerin orada farklı bir hayata sahip olduğunu okudum. | Open Subtitles | وقرأت أن بعض اليتامى لديهم حياة مختلفة هناك. |
| Bütün Yetimlerin babalarının gömüldüğü bir mezarlık görürüm. | Open Subtitles | أرى مقبرة... حيث دفن آباء كل أولئك الفتيات اليتامى. |
| ki sonra... sen Yetimlerin babası olarak, onu korumalıydın, hayatın acılarından çekip çıkarmalıydın. | Open Subtitles | أي أب هو .. كما قرر الرجال ، فن الأب اليتيم لم يجب أن يحصل هذا |
| # Ve sizi seven herkesi anın, ve Yetimlerin gözyaşlarını silin # | Open Subtitles | و صادق من يحبك و إمسح دمعة اليتيم |