Yanımda olması bana yetiyordu başka hiçbir şeyi umursamıyordum. | Open Subtitles | كان وجوده بجانبي كافيا بالنسبة لي حتى أن شيئا آخر لم يكن ليضايقني |
Ağabeylerimi dövmesi veya sadece tehdit etmesi bile yetiyordu. | Open Subtitles | و عندما يتعلق الأمر بأخوتي أو0000 حتى و لو مجرد تهديد كان هذا كافيا |
İkimiz de tek bir hayatın yarısına sahiptik, ki bu da bize yetiyordu. | Open Subtitles | كل منا حظى بنصف حياة وكان هذا فعلا كافيا لنا ... ولكن |
Ve bir şekilde bu bize yetiyordu. | Open Subtitles | و بشكل ما كان ذلك كافيا |
Ve bize yetiyordu. | Open Subtitles | كان ذلك كافيا لنا |