Öfke nöbeti geçiren yitik, gazap dolu bir ruhsun sadece. | Open Subtitles | أنت لا شيء الا روح تائهة في نوبة غضب شديدة |
Sığınağın üzerindeki yitik dünya sadece bir hatıra, bir efsane haline gelirdi. | Open Subtitles | وحينها سيصبح العالم الضائع فوق هذا الملجأ مجرد ذكرى أو خرافة |
Mesela, bu mülteciler arasında kesinlikle birçok zavallı, yitik kuş olacaktır umutsuzca yuvamıza ihtiyaç duyacak kuşlar. | Open Subtitles | .. فمثلاً، لابد أن هناك العديد مِن العصافير المسكينة .. الضائعة بين هؤلاء اللاجئين عصافير في أمس الحاجة لعُشّنا |
Kaba olmak istemem anne ama gözüme tümüyle yitik bir insan gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | لا أقصد أن أكون لئيمة، تبدين لي كشخص تائه تماماً |
Acı çeken yitik ruhlara yardımcı olmaya çalışırdım. | Open Subtitles | تحاول في طريقتي المتواضعة لمساعدة الروح المفقودة في محنة. |
yitik Hafıza nereye gidiyorsun böyle? | Open Subtitles | يا فاقدة الذاكرة الى اين ذهبتِ ؟ |
Siz olmadan yitik biriyim. | Open Subtitles | أشعر بالضياع تماماً بدونكم يا رفاق |
Öfke nöbeti geçiren yitik, gazap dolu bir ruhsun sadece. | Open Subtitles | أنت لا شيء سوى روح تائهة غاضبة تمر بأزمة عصبية حادة |
Yardım almak için ağlayan yitik bir ruh. | Open Subtitles | أرى روحاً تائهة تطلب المساعدة |
yitik ve çaresizdin. | Open Subtitles | تائهة وفاقدة للأمل. |
yitik gençliğini ya da onun gibi bir şeyi canlandırarak yeniden uyandırmak için internete açılıp Paramus'da ultimate frizbi oyunu buldu. | Open Subtitles | الأمر الذي ألهم في الرغبة في إيجاد شبابه الضائع أو شيء ما ذهب للأنترنيت ووجد لعبة طبق طائر عفوية "في "بارامس مدينة في نيوجرسي : |
yitik bir aşkın şarkısı. | Open Subtitles | أغنية للحب الضائع |
Salem'ın onca yitik ruhları içinde, en çok seninkine acıyorum. | Open Subtitles | من بين جميع النفوس الضائعة في "سالِم", لقد أشفقت عليكِ أكثر من أي أحد. |
Bütün şu yitik ruhlara baksanıza. | Open Subtitles | أنظر على كل هذه النفوس الضائعة. |
Zelig'i 'inanılmaz' ama 'biraz yitik' bulduğunu söyler. | Open Subtitles | انها تجد (زيليج) شخصاً مذهلاً، ولكنه تائه قليلاً. |
Siz olmadan yitik biriyim. | Open Subtitles | أنا تائه جداً بدونكم |
- Tabii, Müdürüm... Bu kutu Atlantis'e ait yitik halkadir. Tarihin bilinmeyen bir sayfasi! | Open Subtitles | هذه السفينة تحتوي علي الصلة المفقودة إلى أطلانطس |
- Onu ince, narin bir şeymiş, sanki zavallı yitik bir ruhmuş gibi tanımlama. | Open Subtitles | ماذا؟ - وصفها - و كأنها ذلك الشيء الهش و كأنها الروح الضعيفة المفقودة |
Bir Mossad ajanı mı? Hafızası mı yitik? | Open Subtitles | جاسوسة، فاقدة الذاكرة؟ |
yitik Hafıza diyeceğim. | Open Subtitles | يا فاقدة الذاكرة |
Artık yitik değilim. | Open Subtitles | لم أعد أشعر بالضياع |