"yitik" - Translation from Turkish to Arabic

    • تائهة
        
    • الضائع
        
    • الضائعة
        
    • تائه
        
    • المفقودة
        
    • فاقدة
        
    • أشعر بالضياع
        
    Öfke nöbeti geçiren yitik, gazap dolu bir ruhsun sadece. Open Subtitles أنت لا شيء الا روح تائهة في نوبة غضب شديدة
    Sığınağın üzerindeki yitik dünya sadece bir hatıra, bir efsane haline gelirdi. Open Subtitles وحينها سيصبح العالم الضائع فوق هذا الملجأ مجرد ذكرى أو خرافة
    Mesela, bu mülteciler arasında kesinlikle birçok zavallı, yitik kuş olacaktır umutsuzca yuvamıza ihtiyaç duyacak kuşlar. Open Subtitles .. فمثلاً، لابد أن هناك العديد مِن العصافير المسكينة .. الضائعة بين هؤلاء اللاجئين عصافير في أمس الحاجة لعُشّنا
    Kaba olmak istemem anne ama gözüme tümüyle yitik bir insan gibi görünüyorsun. Open Subtitles لا أقصد أن أكون لئيمة، تبدين لي كشخص تائه تماماً
    Acı çeken yitik ruhlara yardımcı olmaya çalışırdım. Open Subtitles تحاول في طريقتي المتواضعة لمساعدة الروح المفقودة في محنة.
    yitik Hafıza nereye gidiyorsun böyle? Open Subtitles يا فاقدة الذاكرة الى اين ذهبتِ ؟
    Siz olmadan yitik biriyim. Open Subtitles أشعر بالضياع تماماً بدونكم يا رفاق
    Öfke nöbeti geçiren yitik, gazap dolu bir ruhsun sadece. Open Subtitles أنت لا شيء سوى روح تائهة غاضبة تمر بأزمة عصبية حادة
    Yardım almak için ağlayan yitik bir ruh. Open Subtitles أرى روحاً تائهة تطلب المساعدة
    yitik ve çaresizdin. Open Subtitles تائهة وفاقدة للأمل.
    yitik gençliğini ya da onun gibi bir şeyi canlandırarak yeniden uyandırmak için internete açılıp Paramus'da ultimate frizbi oyunu buldu. Open Subtitles الأمر الذي ألهم في الرغبة في إيجاد شبابه الضائع أو شيء ما ذهب للأنترنيت ووجد لعبة طبق طائر عفوية "في "بارامس مدينة في نيوجرسي :
    yitik bir aşkın şarkısı. Open Subtitles أغنية للحب الضائع
    Salem'ın onca yitik ruhları içinde, en çok seninkine acıyorum. Open Subtitles من بين جميع النفوس الضائعة في "سالِم", لقد أشفقت عليكِ أكثر من أي أحد.
    Bütün şu yitik ruhlara baksanıza. Open Subtitles أنظر على كل هذه النفوس الضائعة.
    Zelig'i 'inanılmaz' ama 'biraz yitik' bulduğunu söyler. Open Subtitles انها تجد (زيليج) شخصاً مذهلاً، ولكنه تائه قليلاً.
    Siz olmadan yitik biriyim. Open Subtitles أنا تائه جداً بدونكم
    - Tabii, Müdürüm... Bu kutu Atlantis'e ait yitik halkadir. Tarihin bilinmeyen bir sayfasi! Open Subtitles هذه السفينة تحتوي علي الصلة المفقودة إلى أطلانطس
    - Onu ince, narin bir şeymiş, sanki zavallı yitik bir ruhmuş gibi tanımlama. Open Subtitles ماذا؟ - وصفها - و كأنها ذلك الشيء الهش و كأنها الروح الضعيفة المفقودة
    Bir Mossad ajanı mı? Hafızası mı yitik? Open Subtitles جاسوسة، فاقدة الذاكرة؟
    yitik Hafıza diyeceğim. Open Subtitles يا فاقدة الذاكرة
    Artık yitik değilim. Open Subtitles لم أعد أشعر بالضياع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more