| İçeride bir orduyu doyuracak kadar yiyecek var. | Open Subtitles | إنها لا تمزح يوجد هناك طعام كثير كافي لإطعام جيش |
| - İyiyim. - yiyecek var. Aç mısın? | Open Subtitles | نعم - هناك طعام فى الثلاجة , هل أنت جائع ؟ |
| İşe gitmeliyim ama buzdolabında yiyecek var. | Open Subtitles | علي الذهاب إلى العمل و لكن يوجد ... .. يوجد طعام في الثلاجة |
| Laur, yeterince yiyecek var. Neden yeni oyuncağını da davet etmiyorsun? | Open Subtitles | لدينا طعام كثير، لماذا لا ندعوا صديقك الجديد؟ |
| Öbür tarafta daha çok yiyecek var! | Open Subtitles | توقف ! لديهم طعام كثير في الطرف الآخر |
| Bende yiyecek var. | Open Subtitles | لدي طعام |
| İstersen ocağın üzerinde biraz yiyecek var. | Open Subtitles | هناك بعض الطعام على موقد إذا اردت. |
| Burada yiyecek var mı? | Open Subtitles | هل لديك طعام هنا ؟ |
| Burada sekiz aylık yiyecek var. | Open Subtitles | وضعت ما يقارب ثمان أشهر من الغذاء هنا |
| - İçeride Park için yiyecek var, değil mi? | Open Subtitles | ثمة طعام هُنا بالداخل من أجل المتنزه، أليس كذلك؟ |
| - İyiyim. - yiyecek var. | Open Subtitles | نعم - هناك طعام في الثلاجة , هل أنت جائع ؟ |
| Burada yiyecek var, şeker, kağıt, | Open Subtitles | هناك .. طعام هنا حلوى .. ورق للكتابة |
| O sepette bir haftalık yiyecek var. | Open Subtitles | هناك طعام مطهو لأسبوع في تلك السلة |
| Dışarıda yiyecek var, biliyorsun. | Open Subtitles | هناك... هناك طعام في الخارج، تعلمين ذلك |
| Yüzlerce insan için yeterince su ve yiyecek var. | Open Subtitles | يوجد طعام كافي وماء لمئات من الناس |
| Etrafta yiyecek var mı? | Open Subtitles | هل يوجد طعام هنا؟ |
| Tamam yiyecek var, yiyecek var. | Open Subtitles | لدينا طعام. |
| Bedava yiyecek var. | Open Subtitles | لديهم طعام مجانى |