Bundan kurtulmam mümkün olmayacaktır. Hislerini yiyen bir kız oldum ben, yanlış anlaşılmasın. | Open Subtitles | لا يجب أن أنجو من هذا اليوم فها أنا أصبحت الفتاة التي تأكل مشاعرها |
İnsan, hayatta kalmak için kendi kuyruğunu yiyen bir yılan gibidir. | Open Subtitles | إنها كالأفعى التي تأكل ذيلها لتبقى حية |
Kendi bokunu yiyen bir solucan. | Open Subtitles | التي تأكل فضلاتها. |
Yaşlı bir adamdan dayak yiyen bir adam olarak liderlik hevesini sürdürmek zor olsa gerek. | Open Subtitles | من الصعب أن تحافظ على قيادتك عندما تستمر بتلقي الضربات من قبل ذلك الرجل العجوز. |
Yaşlı bir adamdan dayak yiyen bir adam olarak liderlik hevesini sürdürmek zor olsa gerek. | Open Subtitles | من الصعب أن تحافظ على قيادتك عندما تستمر بتلقي الضربات من قبل ذلك الرجل العجوز. |
Bir şahin, bir kartal değil, ölü yiyen bir kuş | Open Subtitles | ليس بالنسر الأميركي ، بل بالطائر الذي يأكل الأشياء الميتة |
Kuru üzümlerini sıcak yiyen bir adam olsan da... düşüncelerin benim için önemli. | Open Subtitles | تعلمون، لرجل الذي يأكل الزبيب له الساخنة، و رأيك يعني الكثير بالنسبة لي. |
İkincisi, dürüst olayım, ben bebek yiyen bir katilim ve bu gezegene de bebek yemek için geldim. | Open Subtitles | ثانياً، الأوراقُ على الطاولة.. أنا القاتل الذي يأكل الأطفال. ولقد جئتُ إلى هذا الكوكب لأكلَ الأطفال. |
Neden çürümüş et yiyen bir uzaylıyı istesin ki? | Open Subtitles | ما الذي يريده من الفضائي الذي يأكل اللحم المتعفن؟ |