Bu işin arkasında kim varsa bulup, NSA'yle anlaşma yapmalıyız | Open Subtitles | ماسوف نفعله هو معرفة من وراء هذه الاشياء وسنرى ما اذا كنا نستطيع الحصول على صفقة مع وكالة الامن القومي |
Sen de gidip Liberty'yle anlaşma yaptın yani, öyle değil mi? | Open Subtitles | فقمت بعقد صفقة مع شركة "ليبرتي أليس كذلك |
Stumpy'yle anlaşma falan yapamazsınız. | Open Subtitles | "ستعمل صفقة مع "ستامبي |
Johannes Waaldt, 10 milyonluk kanlı elmasla bilinmeyen bir alıcı adına Sidorov'un nükleer bombalarından almak için Bernosoni'yle anlaşma yapıyordu. | Open Subtitles | (يوهانسي والد) كان وسيط صفقة مع (بيرنوسوني) مستخدماً ألماس النزاع المساوي لـ10 ملايين دولار لشراء قنبلة أو اثنتان من قنابل (سيدِروف) النووية |
Seelie Kraliçesi'yle anlaşma yapmış. | Open Subtitles | "عقد صفقة مع الملكة "سيلي |