"ynh" - Translation from Turkish to Arabic

    • يوفال
        
    YNH: Bence, gerçekliği anlamak için, doğruyu anlamayı istemeyi istememiz gerekiyor. TED يوفال: أعتقد اننا يجب ان نريد لنريد لمعرفة الحقيقة، لفهم الواقع.
    YNH: Evet, sanayil devriminde, şehirli işçilerin yeni bir çeşidinin oluştuğunu gördük. TED يوفال نواه حراري: خلال الثورة الصناعية، رأينا نشوء فئاتٍ عماليةٍ مدنية.
    YNH: Bu bir kehanet değil. Her tür ihtimali bizden önce görüyor. TED يوفال نواه حراري: مجدداً، هذه ليست نبوءة؛ تبرز جميع الاحتمالات أمامنا.
    YNH: Bana kalırsa olup biten, temelde hikâyemizi kaybetmiş olmamız. TED يوفال : أظن ان الأمر الأساسي الذي حدث هو أننا أضعنا حكايتنا
    YNH: Bana kalırsa altında yatan his ya da fikir şu; politik sistem -- bir şey bozuk burada. TED يوفال: أظن ان الشعور الاساسي أو الفكرة الاساسية يدل ان هناك خلل ما في النظام السياسي
    YNH: Asırlar boyunca, hatta yüzyıllar boyunca, vatanseverlik işe yaradı. TED يوفال: لمدة قرون، حتى الألاف من السنوات حب الوطن عمل جيداً.
    YNH: Kesinlikle. Günümüzde dünyanın tüm büyük sorunları özünde küresel sorunlardır ve küresel işbirliği olmazsa çözülemezler. TED يوفال: بالضبط، كل المشاكل الكبرى في العالم اليوم تعتبر مشاكل عالمية بالأساس ولا يمكن حلها الا بتعاون عالمي من نوع ما
    YNH: Şimdiye dek bununla ilgili çok güzel bir fikir duymadım, yine, kısmen çoğu fikir ulusal düzeyde kaldığı için ve problem küresel olduğu için. TED يوفال: حتى الآن لم اسمع بفكرة جيدة بما يكفي حول ما يمكن فعله لذلك مجدداً، جزئياً لأن معظم الأفكار تبقى في المستوى المحلي، والمشكلة عالمية.
    YNH: İyi haber şu ki, milliyetçiliğin tehlikeleri hususunda bir asır öncekine göre daha iyi bir pozisyondayız. TED يوفال: جيد، الخبر الجيد انه فيما يتعلق بأخطار الوطنية، فإن وضعنا الآن أفضل بكثير مما كان عليه في القرن الماضي
    YNH: Neye benzeyebileceğini bilmiyorum. TED يوفال: جيد، لست أعلم كيف ستبدو تلك الحكومة
    YNH: Birkaç örnek var, fakat belirtmeliyim, hiçbir zaman tek bir lider değildi. TED يوفال: هناك عدد قليل جداً من الأمثلة، ولكن يجب التأكيد بإنه لم يكن يوماً قائداً بمفرده
    YNH: Pekâlâ, bu tür çeşitli kimlikler sorunu aynı zamanda milliyetçiliğin de sorunudur. TED يوفال: حسناً، المشكلة لمثل إنقسام الهويات هذا هي مشكلةٌ من الوطنية أيضاً.
    YNH: Evet. Kimlik her zaman sorunludur, çünkü kimlik daima, eninde sonunda gerçeklikle çatışan kurgulara dayalıdır. TED يوفال: نعم. الهوية دائماً مسببة للمشاكل لأن الهوية هي تستند دائماً على قصصٍ وهمية والتي عاجلاً أو آجلاً تصطدم بالواقع.
    YNH: Bunu düşünürken çok dikkatli olmalıyız. TED يوفال: يجب أن نفكر بذلك بطريقةٍ حذرةٍ جداً.
    YNH: Günümüzde, bilimdeki en ilginç sorunun, bilinçlilik ve akıl ile ilgili soru olduğunu düşünüyorum. TED يوفال: حسناً، أنا بالتأكيد اعتقد بإن أكثر سؤالٍ مشوق في العلم اليوم هو السؤال عن الوعي والعقل.
    YNH: Kişisel olarak, bu gerçeklik sonrası fikrini benimsemiyorum. TED يوفال: شخصياً،لا أربط بين هذه الفكرة وما بعد الحقيقة
    YNH: Evet, öyle. Yani teknoloji değişiyor ve artık hem doğruyu, hem kurguyu ve yanlışı yaymak daha kolay. TED يوفال: نعم، إنه كذلك، اعني، التكنولوجيا تتغير، وأصبح الآن من السهل الآن نشر كلاً من الحقيقة والخيال والباطل.
    YNH: Evet. Yani, yalan haberin kasti kullanımı rahatsız edici bir işarettir. TED يوفال: نعم، أقصد، الأستخدام المفرط للأخبار الوهمية هو علامة مزعجة.
    YNH: Pekâlâ, yine insanların biyolojik gerçeklikleriyle başlamamız gerektiğini düşünüyorum. TED يوفال: نعم أعتقد اننا يجب أن نبدأ مجدداً مع الحقائق البيولوجية للجنس البشري.
    YNH: Tarihin oldukça adaletsiz olduğunu söyleyerek başlayacağım ve bunun farkına varmalıyız. TED يوفال: أود أن أبدا بالقول أن التاريخ غير عادل، ويجب علينا أن ندرك ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more