Gururlu bir dişi aslanın ormanı izlediği gibi yoğun bakımı izliyorsun. | Open Subtitles | تراقبين وحدة العناية المركّزة كلبوة شامخة تتفقد عرينها |
Bir sürü yan etkisi var: Çok tuz yerseniz, mesela fıstık ezmeli reçelli sandviç, muhtemelen yoğun bakımı boyluyorsunuz. | TED | له الكثير من الاعراض الجانبية فإن أكلت كثيرأً من ملح الطعام كزبدة الفستق .. او سندويش من اللحوم الباردة سوف تُنقل غالباً لاحقاً إلى وحدة العناية المركزة |
Sadece yoğun bakımı bulmak bizim için bir saatten fazla sürmüştü. | Open Subtitles | "أخذ منا ساعة فقط لإيجاد وحدة العناية المركزية." |