"yoğun bakım ünitesinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • في وحدة العناية
        
    • وحدة العناية المركزة
        
    • في العناية المركزة
        
    • العناية المركّزة
        
    • بوحدة العناية المركزة
        
    Bir gün, bir asistan hekim iken, annemin yoğun bakım ünitesinde olduğuna dair bir telefon aldım. TED ذات يوم، وحينما كنت طبيبة مقيمة، وصلني اتصال يقول أنها في وحدة العناية المركزة.
    Onlar da hızla farkına varıyor ki belki de giyilebilir bir alet ve sağlık koçu için şimdi bir dolar ödemek, sonra on dolar ödemekten daha iyidir, bebek erken doğduğunda, ve yeni doğan yoğun bakım ünitesinde sonlandığında-- ki bir hastanenin en pahalı kısımlarından biridir. TED إنهم يدركون بشكل متزايد أنه ربما من الأفضل أن أدفع دولاراً واحداً الآن من أجل جهاز ملبوس ومدرب للصحة، على أن أدفع 10 دولارات لاحقاً، عندما تتم ولادة الطفل قبل أوانه وينتهي به المطاف في وحدة العناية المركزة بحديثي الولادة، وهي إحدى أعلى الأقسام أجراً في المشفى.
    Julie Missouri'de Kansas şehri Aziz Joseph's hastanesinde yoğun bakım ünitesinde çalışıyor. Open Subtitles جوليا" تعمل في وحدة العناية المركزة" "في مركز "سانت جوزيف الطبي في مدينة كانساس ميسسوري
    Kocası için bahaneler uydurmayı bırakması 5 yıl sürdü ve boşanmaya da yoğun bakım ünitesinde yatınca karar verdi. Open Subtitles لقد تطلب من خالتي 5 سنوات ورحلة إلى وحدة العناية المركزة للتوقف عن خلق أعدار لذلك الرجل وتحصل على طلاق.
    yoğun bakım ünitesinde dinleniyor. Tamam. Open Subtitles لفترة وجيزة إنه يرتاح الأن في العناية المركزة
    - Naomi. Ona yoğun bakım ünitesinde bir yatak ayırttık. Open Subtitles لقد جهّزنا له سريراً في العناية المركّزة
    Güvenlik, 3. kattaki yoğun bakım ünitesinde bir açık oldu. Open Subtitles الأمن, كان هناك إقتحام في الجناح الخاص بوحدة العناية المركزة
    - Cerrahi yoğun bakım ünitesinde sabırla beni bekleyen bir böbrek nakli adayı. Open Subtitles -مرشّح لجراحة زراعة الكلى الذي ينتظري بصبر في وحدة العناية الإكليليّة إذا عذرتماني، من فضلكما
    - Cerrahi yoğun bakım ünitesinde sabırla beni bekleyen bir böbrek nakli adayı. Open Subtitles -مرشّح لجراحة زراعة الكلى الذي ينتظري بصبر في وحدة العناية الإكليليّة إذا عذرتماني، من فضلكما
    Kızın yoğun bakım ünitesinde olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقدُ أنها في وحدة العناية المركزة
    Çocuk yoğun bakım ünitesinde. Open Subtitles إنّه في وحدة العناية المركزة للأطفال
    - St. Andre's'deki yoğun bakım ünitesinde bulunan 714 numaralı makineyle. Open Subtitles رقم 714 في وحدة العناية المركزة في (سان اندرياس)
    - Yine de yoğun bakım ünitesinde. Bir dahaki sefere daha kesin konuş. Open Subtitles لا يزال في العناية المركزة عليكِ ان تكوني أكثر دقّة في المرات القادمة هيّا
    yoğun bakım ünitesinde, yakın akrabaları görebilir. Open Subtitles وهي في العناية المركزة, لذلك قرابة أسرية فقط.
    Nelson denen çocuk sadece dört yaşında ve yoğun bakım ünitesinde. Open Subtitles يبلغ من العمر 4 سنوات، ويدخل إلى العناية المركّزة
    St. Andre's Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde bulunan 714 numaralı otomat makinesiyle alakalı. Open Subtitles بخصوص مكينة البيع رقم 714 الواقعة بوحدة العناية المركزة في مستشفى (سانت اندرياس)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more