"yoğunlaşalım" - Translation from Turkish to Arabic

    • نركز
        
    • نركّز
        
    • نُركز
        
    • نُركّزُ
        
    • فلنركز على
        
    Pekala bayanlar, yoğunlaşalım. En mükemmel yeri bulmalıyız. Open Subtitles حسناً يا آنساتي دعونا نركز يجب أن نجد مكاناً مناسباً
    Benim düşüncem, 400.000 düzensiz adam yerine toplamda 150.000 kişiden oluşan seçkin birlikler üzerine yoğunlaşalım. Open Subtitles الآن، تفكيري أنه بدلا من 400.000رجل مهمل نركز على قوات من النخبة تصل إلى حوالي 150.000
    Ama veterinerler bile tıbbî emniyet protokolüne aşinadır bu yüzden diğer iki aday üzerinde yoğunlaşalım. Open Subtitles حتى الأطباء البيطريين على دراية ببروتوكول السلامة الطبية إذا دعينا نركز على المرشحين الإثنين
    Biz de kendimize ne satıyorsa ona yoğunlaşalım dedik. Ve biz de tam olarak bunu yaptık. Göğüs eti gitti. Open Subtitles لذا، قلنا لأنفسنا دعنا نركّز على ما نبيعه وهذا بالضبط ما نفعله،
    Biz öldürülen adamımıza yoğunlaşalım. Open Subtitles دعينا نُركز فقط على الإنسان المقتول
    Bunun üzerinde yoğunlaşalım. Open Subtitles دعنا نُركّزُ على ذلك.
    Çıktıkları baca etrafındaki 2, 5 ve 10 metre yarı çaplı kameralar üzerinde yoğunlaşalım. Open Subtitles دعنا نركز على جميع نقط المراقبة بين 2.5 الى10 أميال لنصف القطر لفتحة الصرف التي خرجوا منها الأن
    Senin hep dediğin gibi olumlu bir şeylere yoğunlaşalım. Open Subtitles دعنا نحاول ان نركز علي شئ ايجابي مثل ما تخبرني
    - Önce size ve durumunuza yoğunlaşalım. Open Subtitles دعنا فقط نركز عليك و على هذا الوضع، و لاحقاً يمكننا التحدث.
    Şimdi, şimdi, beyler, mevcut konuya yoğunlaşalım. Open Subtitles حسناً الآن أيها السادة دعونا نركز على المسألة التي بين ايدينا
    Buradan çıkma konusuna yoğunlaşalım. Open Subtitles دعنا نركز فقط في الخروج من هنا
    Şimdilik bugünü atlatmaya yoğunlaşalım. Open Subtitles لماذا لا نركز فقط على انهاء هذا اليوم
    Şimdi tek bir psikopat üzerinde yoğunlaşalım. Open Subtitles دعونا نركز على النفسية في وقت واحد.
    İlk saldırılar Brooklyn'de oldu, orayı aramaya yoğunlaşalım. Open Subtitles الهجمات الأولى كانت في "بروكلين"، لذا دعونا نركز بحثنا هناك.
    Gates üzerine yoğunlaşalım. Open Subtitles سوف نركز على جيتس
    Yemeğe yoğunlaşalım! Open Subtitles لنغلقه و نركز على الطعام
    - Haydi Senatör asıl konu üzerine yoğunlaşalım. Çerez üzerine değil. Open Subtitles دعينا نركّز على الـ"ستيك"وليس على البازلاء.
    Tamam, tamam, sadece bir açıklanamayan olay üzerinde yoğunlaşalım. Open Subtitles بخير، موافقة، دعنا نركّز... في واحد غير قابل للتفسير حدث في الوقت هنا.
    Josefine'e yoğunlaşalım o zaman. Open Subtitles .دعونا نُركز على (جوسفن)
    Ohio üzerinde yoğunlaşalım. Open Subtitles دعينا نُركّزُ على أوهايو.
    Beyler önce onu yakalamaya yoğunlaşalım. gerisini daha sonra düşünürüz. Open Subtitles فلنركز على الإمساك بها أولاً يا رفاق سنتدبر بقية الأمور لاحقاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more