Gidecek yeriniz yok diye, yer verdik yemek verdik, maaş verdik. | Open Subtitles | منحتكِ مكان تعيشين فيه و أطعمتكِ و أعطيتكِ راتبا لأنه ليس لديك مكان تذهبين أليه |
Sırf kendine ait vücudun yok diye başka kimsenin Nijerya Kralı olmasını istemiyorsun. | Open Subtitles | فقط لأنه ليس لديك جسم... لا تريد أي شخص أن يكون أمير "نيجيريا" |
Bira yok diye mi? Ama iyi şaraplar var. | Open Subtitles | أتقصدين أنه لا يوجد هنا شرابه المعتاد أخبريه أن الشراب هنا أفضل |
Acele etmemize gerek yok diye düşünüyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يوجد حاجة للاستعجال وهذا كل شيء تبدو مختلفاً |
- Evet. Ama en azından sabah kahvemde ne var ne yok diye endişelenmem. | Open Subtitles | ولكنّي على الأقلّ لن أقلق ممّا قد يوجد أو لا يوجد في قهوتي الصباحيّة |
Isırma izleri yok diye vampirliği eleyemeyiz. | Open Subtitles | فقط لأنه لا توجد علامة عض ذلك لا يعني انه علينا ان نستبعد ظاهرة مص الدم |
Babası ortalıkta yok diye çocuğuna babalık etmemi istiyor. | Open Subtitles | تريدني ان أربي هذا الطفل معها لأنه لا يوجد والد |
Kimseyle randevun yok diye böyle tatsızsın. | Open Subtitles | أنت حانق فقط لأنه ليس لديك موعد. |
Küçük olan evde hiç içki yok diye sinirlendi dışarı çıkıp bir şişe viski alıp geldi. | Open Subtitles | الأصغر كان منزعجاً أنه لا يوجد أيّ خمر في البيت لذا ذهب وأحضر قنينة ويسكي |
Ali babana sordu ama öyle birisi yok diye cevap aldı. | Open Subtitles | و "ألي" سألت أبوك لكنه قال أنه لا يوجد احد بهذا الإسم |
- Senin hayallerin yok diye... | Open Subtitles | -كل ذلك بسبب أنه لا يوجد لديك أحلام |
Hiç yakın akrabası yok diye biliyorum. | Open Subtitles | أنا أثق أنه لا يوجد لها أقارب |
- Evet. Ama en azından sabah kahvemde ne var ne yok diye endişelenmem. | Open Subtitles | ولكنّي على الأقلّ لن أقلق ممّا قد يوجد أو لا يوجد في قهوتي الصباحيّة |
Worth, sırf hapishaneyi dolduracak kadar kötü dava yok diye 100 milyon dolarlık kârından olamazdı bu yüzden, şiddete yönelmeyen mahkumları ona göndermesi için birkaç hakimi ayarladı. | Open Subtitles | و الآن ، وورث لم يرمي 100$ مليون دولار بخسارة فقط لأنه لا يملك قضايا قوية لذا قام بوضع بعض القضاة |
Kendi hayatımda aşk yok diye en sevdiğim arkadaşlarıma da götürmemeliyim demek değil. | Open Subtitles | فقط لأنه لا يمكنني الحصول على الحب في حياتي... لا يعني أنه لا يجب علي... تمنّي ذلك للأشخاص... |
Erkek arkadaşımız yok diye kendimizi kötü hissetmemeliyiz. | Open Subtitles | لا يجب أن نشعر بسوء ...لأنه لا يوجد خليل لدينا |
Karnaval yok diye çok üzgün. | Open Subtitles | إنه مستاء لأنه لا يوجد إحتفال. |