"yok eder" - Translation from Turkish to Arabic

    • يدمر
        
    • تدمر
        
    • ستدمر
        
    • تقضي على
        
    • سيدمرنا
        
    • بتدمير
        
    • وتدمر
        
    • يدمرنا
        
    • فسيدمر
        
    Oscar Wilde söylemişti sanırım, "Sevdiğin şeyi yok et." ya da tam tersi "Sevdiğin şey seni yok eder." Open Subtitles وكان أوسكار وايلد الذي قال هل تدمير شيء تحب. انها على العكس من ذلك ، ما تحب يدمر لك.
    Sende entelektüel bir ifade var ve, bu bir yüzdeki güzelliği yok eder. Open Subtitles إن لديك تعبير فكري و الفكر يدمر جمال أي وجه
    - Oradaki yaşamı yok eder ve kendi matrisini oluşturur. Open Subtitles أنه سوف يدمر هذه الحياة، لصالح مصفوفة جديدة
    Güneşten gelen UV ışınları zararlı patojenlerin DNA'sını yok eder ve suyu temizler. TED الأشعة فوق البنفسجية من الشمس تدمر الحمض النووي للملوثات و مسببات الأمراض و تنظف المياه.
    Eğer o biletlerin kokusunu alırsa... onları yok eder... ve biz de Kiss'i üstüste üçüncü kez kaçırmış oluruz. Open Subtitles حتى إذا كانت تلك الروائح تذاكر ... وقالت انها سوف تدمر 'م ... ونفتقد کیس للسنة الثالثة على التوالي.
    Doğasında tüketmek vardır, ve idare olmadan etrafındaki her şeyi yok eder. Open Subtitles طبيعة النار هي ان تستهلك كل شئ، وبدون السيطرة ستدمر كل ما حولها
    Peki, iksir Mantikorlar yok eder çünkü, ve oğlu yarım Manticore edilir. Open Subtitles حسناً ، لأن الجرعة تقضي على المشعوذين و طفلك نصفه مشعوذ
    Yarattığın canavar John Tucker'ı yok eder. Ya sonra? Bana ne olacak? Open Subtitles إذا الوحش الصغير الذي صنعتنه يدمر جون تاكر و ثم ماذا؟
    Bir adam güçle birleştiğinde bir şey yok edemez onun yerine, kendisini yok eder. Open Subtitles عندما يقابل الرجل قوة لايمكنه تدميرها فهو يدمر نفسه بدلاً منها
    Bir adam ne zaman karşı koyamaycağı bir güç tarafından... ölümletehdit edilirse o zaman kendisini yok eder. Open Subtitles عندما يقابل الرجل قوة لايمكنه تدميرها فهو يدمر نفسه بدلاً منها
    Bir diğerinde de yaratıcısı, Dünya'yı yok etmeden önce Golem'i yok eder. Open Subtitles فى أخرى صانع الوحش يدمر مخلوقــاته قبل ان تدمر العالم.
    Yıldız bu ışık demetlerini üreterek kendisini yok eder. Open Subtitles يدمر النجم نفسه بينما ينتج هاتين الحزمتين
    Sevdiğin şeyleri yok eder ki, istediği şeyleri ele geçirebilsin. Open Subtitles يدمر الأشياء التي تحبها لكي يحصل على مايريده
    Soyarsak Michelangelo'nun vücuduna zarar verir ve daha da kötüsü kanıtları yok eder. Open Subtitles نزعهم من بعض سوف ينزع جلد مايكل انجلو, او اسواء من ذلك, ممكن ان يدمر الادلة بالكامل.
    Bunun önemi yoktur çünkü nükleer bomba her şeyi yok eder. Open Subtitles انه عادة لا يهم لان القنبله النوويه تدمر اي شيئ
    Dersler ancak kafa bulandırır. Gerçek yaratıcılık ihtimalini yok eder. Open Subtitles المحاضرات ستبلد عقلك و تدمر حاسة الإبداع الخلاقة
    Ve eğer o füzeyi test ederlerse ikili ilişkilerimizi çok taraflı olacak şekilde yok eder. Open Subtitles واذا قامو بأختبار هذه القذائف ستدمر موقفنا فى الحديث متعدد الاطراف
    Sadece, yazıları ve turaları, karışık bir şekilde ters yüz edersin. Bu kodu yok eder ve veriyi neredeyse okunmaz hale getirir. Open Subtitles تقضي على رمز , ويجعل المعلومات غير مفهومة الى حد كبير.
    Efendi kitabı ele geçirirse hepimizi yok eder. Open Subtitles إذما أستحوذ السيد على الكتاب سيدمرنا جميعاً.
    İnsanlar neden kasıtlı olarak kültürel mirasları yok eder? TED لماذا يقومُ الناس عمداً بتدمير التراث الثقافي؟
    Canlı hücreleri dondurursan, kristaller oluşur ve hücrelerin bütünlüğünü yok eder. Open Subtitles عندما يجمد النسيج الحي. تتشكل البلورات وتدمر كامل الخلية
    Eğer Ian'a bundan bahsettiyse, o ikimizi de yok eder. Open Subtitles واذا أخبرت آيان عن الدواء القاتل, سوف يدمرنا نحن الاثنان.
    Eğer Elma onların eline geçerse Tapınakçılar karşılarına çıkan ne varsa yok eder. Open Subtitles إذا وقعت التفاحة في أيديهم فسيدمر فرسان المعبد كل شيء في طريقهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more