Çok fazla çalıştık insanlığın bir külçesinin kötülüğün mirasını yok etmesi için değil. | Open Subtitles | ونحن نعمل من الصعب جدا السماح لكتلة صلبة من الإنسانية تدمير تراث الشر. |
Yumurtalarımı yok etmesi için ona yardım eden varsa, yüzleri ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | عمله الأخير، إن كان هناك من ساعده على تدمير بيوضي، سيظهر وجهه. |
Kadim veritabanına göre, tamamen şarj olduğunda üçünü birden yok etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | إنه يستطيع تدمير سفنهم الثلاث لو كان شحن الطاقة كاملا |
Şaşırtıcı biçimde, beyaz cücenin Güneş'e tamamen gömülüp onu yok etmesi yalnızca yaklaşık bir saat sürerdi. | Open Subtitles | بشكل مدهش .. تستغرق العملية حوالي ساعة لتتمكن الأقزام البيضاء من تدمير الشمس وإبادتها |
Doğa koşullarının bir cesedi yok etmesi uzun sürmez. | Open Subtitles | هــذا لن يأخذ وقتا طويلا للعناصر من أجل تدمير الجسم |
Irak rejimi barış istiyorsa hemen, sorgusuz sualsiz geri adım atması ve elindeki tüm kitle imha silahlarını yok etmesi gerekir. | Open Subtitles | إذا كان النظام العراقي يتمنى السلام سيكونفوراًوبدونشروط يتعهد بالكشف وإزالة أو تدمير أسلحة الدمار الشامل |
Irak rejimi barış istiyorsa hemen, sorgusuz sualsiz geri adım atması ve elindeki tüm kitle imha silahlarını yok etmesi gerekir. | Open Subtitles | إذا كان النظام العراقي يتمنى السلام سيكونفوراًوبدونشروط يتعهد بالكشف وإزالة أو تدمير أسلحة الدمار الشامل |
Saatin onda olduğunu söylüyor ama seni tekrar görürse saati yok etmesi söylenmiş ona. | Open Subtitles | إنها تملك الساعة ولكنها قد قيل لها قبلاً.. بأن عليها تدمير الساعة |
Eğer yapamazsa, Elizabeth'e ulusumu yok etmesi için yardım edecek. | Open Subtitles | ولو عجزت عن ذلك,فستساعد اليزابيث في تدمير أمتي. |
Baş Melek Gabriel, Tanrıyı geri getirmek için insanlığı yok etmesi gerektiğini düşündü. | Open Subtitles | الملك جبرائيل قد قرر ان عليه تدمير البشرية لكي يعيده مرة اخرى |
Başmelek Gabriel, onu geri getirmek için insanlığı yok etmesi gerektiğini düşündü | Open Subtitles | قرر جبريل لا بد له من تدمير البشرية لجلب الله الوراء، |
- Birisi arabanı kendi kendini yok etmesi için harekete geçirdi. | Open Subtitles | ؟ - يوجد شخص زود الراعي بسلاح تدمير ذاتي - |
Cochise'in köprüyü yok etmesi çok işe yaradı. | Open Subtitles | تدمير كوتشيي لذلك الجسر يعمل كالسحر |
Nötrino sistemlerinin kendi kendilerini yok etmesi. | Open Subtitles | "تدمير ذاتى للأنظمة "النيترونية |
Çünkü Catherine Weaver'la buluşmam gerek. Ve onun bodrumunda ne varsa yok etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لأني بحاجة لمقابلة (كاثرين وييفر)، وعليها تدمير أياً ما كان في ذلك السرداب! |
Konuşarak geçen her saniye, Drek'in başka bir gezegeni yok etmesi için bir fırsat! | Open Subtitles | كل لحظة نضيعها في الكلام يستغلها دريك) في تدمير كوكب آخر) |
Shao Kahn esans'ı yok etmesi gerektiğini biliyor. | Open Subtitles | شاوكان) يعلم أن يجب تدمير القلب) |
- Kiliseyi yok etmesi gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | -يقول، أنّ عليه تدمير تلك الكنيسة . |