"yoksa tabii" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلا إذا
        
    • إلا إن
        
    • الا اذا
        
    • مالم يكن
        
    • ما لم تكن
        
    • إلّا لو
        
    Sizin için yapabileceğim başka bir şey yoksa tabii. Open Subtitles إلا إذا تريد أي شيء أخر أستطيع أن أفعله لك
    Pürmüzleri ya da zehirli gaz Püskürtücüleri yoksa tabii Open Subtitles إلا إذا كان معهم ماكنة لِحام أو مضخة غاز سام
    Bit pazarı falan yoksa tabii. Hey, o resimleri nasıl çekebildin? Open Subtitles إلا إذا كانت هناك للبيع كيف أمكنك تتبعهم؟
    Büyülü, tamirci bir robotun yoksa tabii. Open Subtitles إلا إن كان لديك روبوت سحري يصلح السيارات.
    CIA'in bilmediğim bir gözetleme programı yoksa tabii. Open Subtitles إلا إن كانت وكالة الاستخبارات تملك برنامج مراقبة لا أعلم بشأنه
    Çıktığın biri yoksa tabii. Open Subtitles الا اذا كنت مرتبطة حاليا بشخص ما
    O yaşlı adam hepsini nasıl harcasın ki ailesi yoksa tabii. Open Subtitles كيف يمكن لذلك العجوز أن يستخدمه كلّه؟ مالم يكن له عائلة.
    Biliyorum ama hep merak etmişimdir. Çok işin yoksa tabii. Open Subtitles أعلم، ولكنّي لطالما تساءلتُ عنها، هذا ما لم تكن مشغولاً جدّاً
    Gerçekleri yanlış bir şekilde aktarmakta sizin için bir sorun yoksa tabii. Open Subtitles إلا إذا لم تكن لديكم مشكلة في كونكم مخطؤون في معلوماتكم. ماذا تعني ؟
    Senin bana söylemek istediğin bir şey yoksa tabii. Open Subtitles إلا إذا كان لديك شيئاً تريدين إخبارهُ لي
    Bu kararıma da itirazın yoksa tabii. Open Subtitles إلا إذا كنتِ تريد أن تشككِ في هذا القرار أيضاَ
    Hiçbir yere gidemezsin kanatların yoksa tabii. Open Subtitles لا يمكنك الذهاب لأيّ مكان إلا إذا كانت لديّك أجنحة
    Eğer silahı olan bir tanıdığın yoksa tabii. Open Subtitles الآن تحتاج لسلاح. إلا إذا كنت تعرف شخصًا ما لديه واحد.
    Güvenmemem için bir sebep yoksa tabii. Open Subtitles إلا إذا كان هُناك سبب ما لكى لا أفعل ذلك
    Anlatmak istediğin başka bir şey yoksa tabii. Open Subtitles إلا إن كان هناك ما تريد إخباري به.
    Bir çıkar çatışması yoksa tabii. Open Subtitles إلا إن كان لديك أي تضارب في المصالح.
    "Balo?" O akşam bir işin yoksa tabii. Open Subtitles أعني، إلا إن كنت مشغولا تلك الليلة.
    Daha iyi bir fikri olan yoksa tabii. Open Subtitles الا اذا كان لدى شخص أخر فكره أفضل
    Yapmayı planladığınız bir şey yoksa tabii. Open Subtitles الا اذا كان هذا كنت تخطط لفعله
    Biolojiden yüksek güçler yoksa tabii. Open Subtitles مالم يكن هناك قوه أكبر من علم الأحياء
    Daha iyi bir fikriniz yoksa tabii. Open Subtitles حسناً، أعني، ما لم تكن لديك فكرة أفضل
    Şüpheliyi tecavüze doğrudan bağlayan DNA yoksa tabii. Open Subtitles إلّا لو هُنالِكَ حمضٌ نوويّ يربط المشتبهُ بهِ بالإغتصاب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more