"yoksulluk ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • والفقر
        
    • الفقر و
        
    • بالفقر
        
    Bu çocuklar bana mülteciler, yoksulluk ve insanlık hakkında yoğun bir ders verdiler. TED أعطتني هذه المجموعة من الأطفال درساً واضحاً عن اللاجئين والفقر وعن الإنسانية.
    İranlı kadınlardan doğan her iki çocuktan biri açlık, yoksulluk ve hastalık sebebiyle ölüyor. Open Subtitles ونصف نسبة الأمهات الفرس يفقدن حياتهن عند الولادة بسبب الجوع والفقر والمرض
    Hayatlarını erdem, yoksulluk ve ağırbaşlılık içinde sürdürdüler. Open Subtitles والذين عاشوا حياة تقشف كامل والفقر والعزلة
    Ve diyeceğim o ki, ulusal çıkarlar ve yoksulluk ve iklim değişikliği problemlerini çözme küresel çıkarı uzun vadede tek bir çıkar haline gelir. TED و قد أقول أن المصلحة القومية و ما تطلق عليه المصلحة العالمية في مقاومة الفقر و تغيُّرات المناخ يتفقان معاً ولو على المدى البعيد.
    Hayatını yoksulluk ve bekaret yeminine uyarak yaşadı. İşte. Open Subtitles عاش حياته مبنياً على النذور و الفقر و العذورية
    Eğer endişelendiğimiz konu yoksulluk ve geliştirme ise, Sahra Çölüne özgü Afrika çok daha önemli. TED وان كنا مهتمين بالفقر والتنمية فأفريقيا جنوب الصحراء أكثر أهمية بكثير
    Uyuşturucu, yoksulluk ve teröre karşı savaş senin için çok değersiz olduğu için mi? Open Subtitles لأنّ الحرب ضد المخدرات والفقر لا تحقق لك ما يكفي؟
    Bu analizlerin amacı; suç, yoksulluk ve mahalle demografisinin polisin güç kullanmasını ne kadar öngörebildiğini belirlemek. TED إن الهدف من هذه التحليلات هو تحديد إلى أي مدى تعمل الجريمة والفقر وديموغرافيا ذلك الحي، على التنبؤ بالاستعمال الشرطي للقوة؟
    Mesela, gerçeklerin yayınlanması yasaklanırsa yalanlar, yoksulluk ve ve cehalet zafer kazanır. Open Subtitles انها تقول تقريبا أنه لو كان نشر الحقيقة ممنوعاَ... فإن النصر سيكون للكذب والفقر... والجهل.
    Yapay zekâ ve insan zekâsı arasındaki çizginin net olmadığı, programlama ve insan zihninin neredeyse ayırt edilemez hâlde ve ileri teknolojilerin 21. yüzyılın en büyük sorunlarını çözmemize yardımcı olduğu: Açlık, enerji, yoksulluk ve bolluk dönemi başlatarak insan gelişiminde yeni bir döngü olan tekilliklerin ortaya çıkması bekleniyor. TED من المتوقع أن يكون مجيء التفرد، لحظة جديدة في التنمية البشرية، حيث تختفي الخطوط بين الذكاء الصناعي والذكاء البشري، حيث يصبح من الصعب التمييز بين الحوسبة والوعي، وأن تساعدنا التقنيات المتقدمة على حل أعظم مشاكل القرن الحادي والعشرين: الجوع والطاقة والفقر والدخول في عصر الوفرة.
    Bugün, Clarence Thomas Yargı Komitesindeki konuşmasında, yoksulluk ve ırkçılıkla içerisinde geçen yıllarından bahsetti. Open Subtitles القاضي ( كلارنس توماس ) سحر اللجنة القضائية اليوم تحدث عن النشأ والفقر والعنصرية
    Bu Okul Beslenme diye adlandırılır, ve gerçekten basit bir fikirdir yoksulluk ve açlık devresinin ortasını sınıflandırmak dünyadaki birçok insan için devam eder ve durdurur. Çocuklara bedava okul yemeği vererek, okula çekmesini sağlar, TED انها تدعى " تغذية طلاب المدارس " .. وهو مشروع بفكرة بسيطة وهو يستهدف مباشرة لب مشكلة الفقر والغذاء وقد وصل الى شريحة كبيرة من الاشخاص حول العالم وحل مشكلة الجوع والفقر لديهم فعبر اعطاء طلاب المدارس وجبة غذائية مدرسية .. فانك تدفعهم الى المجئ الى المدرسة
    Soykırım, yoksulluk ve siyasi yozlaşmayı boş ver. Open Subtitles انسى الإبادة الجماعيه و الفقر و الفساد السياسي
    Bende yoksulluk ve bilinmezlik var kardeşim. Eğer istersen. Open Subtitles لقد حصلت على الفقر و العزلة إذا كنت تريد ذلك
    Makam, para ya da arazi uğruna değil de aşk için evlendi diye onu, zorluklarıyla baş edemeyeceği bir dünyada yoksulluk ve esaret içinde yaşamaya mahkum ettiler. Open Subtitles لأنها تزوجت لأجل الحب ... لا لأجل المكانة و المال أو الأرض ... حكمتم عليها بحياة الفقر و العبودية في عالم لم تألف التعامل معه
    Bu, benim için kısmen sorunlu çünkü HIV üzerine çalışıyorum, gerçi, eminim hepiniz biliyorsunuz ki HIV yoksulluk ve cinsiyet ayrımcılığı ile ilgili, ve eğer TED '07'ye katıldıysanız, kahve fiyatlarıyla ilgili; TED ولكن هذا لا ينطبق معي لانني أعمل على مرض " نقص المناعة المكتسبة " وانا متاكدة ان جميعكم يعلم ان مرض " نقص المناعة المكتسبة " متعلق تماما بالفقر والتميز الجنسي واذا كنتم في مؤتمر تيد عام 2007 سوف ترون انه متعلق ايضا بسعر القهوة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more