Birbirimize ihtiyacımız var. Yani eğer sıradaki 2 milyar insanı yoksulluktan kurtarmak istiyorsak. | TED | نحن في حاجة إلى بعضنا البعض، أو بمعنى آخر، إذا أردنا مساعدة الأشخاص وإخراج ملياري شخص آخرين من الفقر. |
Onun mutlu olmasını istiyorum. Onu yoksulluktan kurtarmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أراها سعيدة أريد أن أنتشلها من الفقر |
Çocukları yoksulluktan kurtarmak ve onlara sağlıklı bir yaşam verebilmek için doktor ziyaretinin ne olduğunu yeniden tasavvur etmemiz gerektiğini biliyorduk. | TED | بسؤال الأُمهات عن الحالة المالية. أدركنا أننا نحتاج إلى إعادة تصور كيف تبدو زيارة الطبيب، لانتشال الأطفال من الفقر ولإعطائهم فرصة عادلة وحياة صحية. |
Bir sonraki 2 milyar insanı aynı şekilde yoksulluktan kurtarmak istersek -çünkü bahsettiğimiz bu- benim çocukluğumdan beri, en az iki milyar kardeşimiz yoksulluktan kurtuldu. | TED | إذا أردت القيام بذلك مرة أخرى وإخراج ملياري شخص من الفقر، فذلك ما كنا نتحدث عنه منذ أن كنت طفلا، على الأقل ملياري شخص من هؤلاء، إخواننا وأخواتنا، تم إخراجهم من الفقر. |