"yol bulacağım" - Translation from Turkish to Arabic

    • سأجد طريقة
        
    • اجد طريقة
        
    • سأعثر على طريقة
        
    • سأجد طريقاً
        
    • سأجد وسيلة
        
    Bunlara ödeme yapmak için bir yol bulacağım. Open Subtitles وماذا عن غرفة الصدمات الجديدة؟ سأجد طريقة لأتكفل بهذا
    Ne yapmam gerektiği umurumda değil tüm bu olanlar için size geri ödeyeceğim bir yol bulacağım. Open Subtitles لا أهتم ماذا ينبغي أن أفعل ولكن سأجد طريقة لكي أجازيك عن كل شيء تم
    Sen bana yardım etmek istemiyorsun. Başka bir yol bulacağım ve sen de öğreneceksin. Open Subtitles اذا لم تساعدني, سوف اجد طريقة اخرى.
    Bununla baş etmek için bir yol bulacağım o zaman. Open Subtitles وسوف اجد طريقة ما لتعايش مع ذلك الامر (شكراً (كايلي
    Ailemin mirasını korumak için seni kapsamayan başka bir yol bulacağım. Open Subtitles سأعثر على طريقة أخرى ... يمكنني بها انقاذ إرث عائلتي طريقة لا تتضمنكِ
    İçeri girmen için başka bir yol bulacağım. O geçidi pürümüz olmadan açamazsın. Open Subtitles سأجد طريقاً آخراً للدخول، لا يمكنك فتح تلك الفتحة بدون شعلة.
    Ne kadar zor olduğu sorun değil, ya da nasıl tükendiğim gözlerini iyileştirmek için bir yol bulacağım. Open Subtitles لا يهم مدى صعوبة الأمور أو كم أنا مجهد سأجد وسيلة لعلاج عينيكِ
    Ama böyle devam ederse seni ve ekibini uzak tutmak için bir yol bulacağım. Open Subtitles لكن لو استمر هذا, أوعدك بإنني سأجد طريقة للتخلص منك أنت وعصابتك
    Bunu neden yaptığını hiçbir zaman anlamayacağım ama öyle ya da böyle kabullenmek için bir yol bulacağım. Open Subtitles لا أفهم لماذا انت تقوم بكل هذا, وفي كل الاحوال, سأجد طريقة لكي أرضى بالامر الواقع.
    Lanetini kıracak bir yol bulacağım ama bu miğferi tehditle benden alamazsın. Open Subtitles سأجد طريقة لأوقف لعنتك لكنّي لن أخضع لإعادتها
    Eğer o kadar yükseğe tırmanacak kadar cesaretin varsa ben de terasta uyuyabilmek için bir yol bulacağım. Open Subtitles إذا كنت شجاعاً بما فيه الكفاية ...... لتسلق هذا الارتفاع سأجد طريقة لأنام في الشرفة
    Paranı geri ödemek için bir yol bulacağım. Open Subtitles بالنسبة للمال, سأجد طريقة لإرجاعه إليك
    Bak, parayı almak için bir yol bulacağım. Open Subtitles انظر , سأجد طريقة لإسترجاع ذلك المال
    Nate'i hapisten çıkarmak için başka bir yol bulacağım. Open Subtitles سوف اجد طريقة اخري لاخراج (نايت) من السجن
    Partiye girmek için bir yol bulacağım. Open Subtitles سأعثر على طريقة لدخول تلك الحفلة
    Kaçmak için bir yol bulacağım! Open Subtitles سأجد وسيلة للفرار
    Yine birlikte olmamız için bir yol bulacağım. Open Subtitles سأجد وسيلة لنكون معاً ثانياً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more