"yol bulmalıyız" - Translation from Turkish to Arabic

    • نجد طريقة
        
    • علينا إيجاد طريقة
        
    • علينا التفكير
        
    • أيجاد طريق
        
    • نجدَ طريقةً
        
    • يجب أن نجد طريقه
        
    • نجد سبيلاً
        
    • نجد طريقا
        
    • نبحث عن طريقة
        
    • فعلينا ايجاد طريقنا
        
    • علينا أن نجد طريقاً
        
    • علينا إيجاد وسيلة
        
    • إيجاد مخرج
        
    İşbirliği yapmak için bir yol bulmalıyız dış politika... aşılması güç engellerle dolu. Open Subtitles يجب أن نجد طريقة للتعاون.. بينما ندرك أن السياسة الخارجية لا تدار بالوكالة
    Kevin, bu arıları hâlletmek için daha etkin bir yol bulmalıyız. Open Subtitles كيفن ، نريد أن نجد طريقة أكثر فعالية للتحاليل على الاشواك
    Önemli eşyalarımızı korumak için bir yol bulmalıyız. Open Subtitles علينا إيجاد طريقة لحماية أغراضنا التي لا يمكن تعويضها
    Bunlardan kurtulmak için bir yol bulmalıyız. Open Subtitles علينا إيجاد طريقة لنتخلّص من هذه الأصفاد
    Alüminyum bulamazsak başka bir yol bulmalıyız. Open Subtitles لانستطيع الحصول على الألومنيوم علينا التفكير فى شىء آخر
    - Gitmek için başka bir yol bulmalıyız. Open Subtitles علينا أيجاد طريق أخر للخروج من هذا المكان. أي طريق أخر ؟
    O zaman başka bir yol bulmalıyız. Open Subtitles إذاً .. علينا أنْ نجدَ طريقةً أُخرى
    Bilgisayarlar çalışmayı durdursa bile işimize devam edebilecek bir yol bulmalıyız. TED يجب ان نجد طريقة لمواصلة عملنا حتى اذا فشلت الحواسيب
    Fakat sende potansiyel var, karizmanı geliştirecek bir yol bulmalıyız. Open Subtitles و لكن لديك امتياز لذلك علينا أن نجد طريقة لكي نظهرك
    Fakat sende potansiyel var, karizmanı geliştirecek bir yol bulmalıyız. Open Subtitles و لكن لديك امتياز لذلك علينا أن نجد طريقة لكي نظهرك
    Bu kabadayılara hasta oluyorum. Onları durdurabilecek bir yol bulmalıyız. Open Subtitles سئمت من هؤلاء المتنمرين، يجب أن نجد طريقة لإيقافهم
    O zaman o kaynakları açmak için bir yol bulmalıyız değil mi? Open Subtitles إذاً يجب علينا إيجاد طريقة لفتح هذا البئر، أليس كذلك؟
    Evet, bu da onu oradan çıkarmaya yardım etmek için başka bir yol bulmalıyız demek. Open Subtitles أجل،فهذا يعنى إنه يتحتم علينا إيجاد طريقة أخرى لنساعده على الخروج من هناك.
    Ben başkana katılıyorum. Fikir sahibi olmak için daha geniş kapsamlı bir yol bulmalıyız. Open Subtitles أنا أتفق مع رئيس الحزب علينا إيجاد طريقة أوسع لجمع الآراء
    Liman yok oldu. Başka bir yol bulmalıyız. Open Subtitles الميناء اختفى، يجب علينا إيجاد طريقة أخرى
    Başka bir yol bulmalıyız. Open Subtitles علينا التفكير في شيئ اخر
    Başka bir yol bulmalıyız. Open Subtitles علينا أيجاد طريق أخر.
    Neye mâl olursa olsun yeni bir yol bulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نجدَ طريقةً بأيّ ثمن.
    Biz sadece içinden geçecek bir yol bulmalıyız. Open Subtitles إننا يجب أن نجد طريقه من خلاله فحسب
    Bu şeyle düzgün bir şekilde başa çıkmak için bir yol bulmalıyız. Open Subtitles -يجب أنّ نجد سبيلاً للتعامل مع هذا الأمر بحذر . -ماذا؟
    Pekâlâ, Espheni'nin konumlarında bazı istihbari bilgileri almak için daha iyi bir yol bulmalıyız. Open Subtitles حسنا. علينا ان نجد طريقا افضل لكي نعرف بعض المعلومات.
    Karşıya geçmek için başka bir yol bulmalıyız. Open Subtitles يجب أنْ نبحث عن طريقة أخرى للعبور
    Kendimizi dünyaya gösterişli bir biçimde duyurduğumuza göre bu tepeleri geçmek için başka bir yol bulmalıyız. Open Subtitles حسناً, ان بدأنا بالمعرفة بتلك الطريقه المدهشه فعلينا ايجاد طريقنا الى تلك التلال
    Başka bir yol bulmalıyız. Open Subtitles علينا أن نجد طريقاً آخر
    Şimdi bunu sizin düşman kovan gemilerinize sokmak için bir yol bulmalıyız. Open Subtitles علينا إيجاد وسيلة لإدخاله المركبة الخليّة لأعدائكم
    Kıç taraftan çıkamayız. Başka bir yol bulmalıyız. Open Subtitles مؤخرة السفينة مفخخة ، نحن نحتاج إلى إيجاد مخرج جديد خارج السفينة الان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more