"yolculuk ediyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يسافر

Kendine hikâyede kahraman rolü veren Dante sonsuz cehennem çukurunun en derinine yolculuk ediyor. Dokuz diyarın her birine özel olan açık seçik eziyetlere şahit oluyor.
وناصبًا نفسه بطل الرواية، يسافر دانتي أعمق وأعمق في هاوية الجحيم، ويشهد عقوبات فاحشة ومختلفة لكل من العوالم التسعة.

Calthrop, Paul O. Duggan adına düzenlenmiş... sahte bir pasaportla yolculuk ediyor.
كالثروب يسافر بجواز سفر مزيف يحمل اسم بول أوليفيردوجان.

Çocuğun yaşlı hâli. Anladın mı? Zamanda yolculuk ediyor, ve yarın yine öldürecek, Gordo.
إنه الطفل في سن أكبر إنه يسافر عبر الزمن

Kendisi günümüz Cincinnati'sine* yolculuk ediyor ve gözleri, aşk dışında her şeyi görüyor.
الذي يسافر إلى مدينة سينسيناتي في الزمن الحاضر ويستطيع أن يرى كل شي ما عدا الحب

Demek Red Rock'ın yeni şerifi sizinle yolculuk ediyor?
إذاً الشريف الجديد لريد روك يسافر معكم ؟

Eğer ülke dışındaysa, neyle yolculuk ediyor?
لو انة خارج البلاد، بماذا يسافر ؟

Yurt dışında sahte pasaportla yolculuk ediyor olabilir.
قد يكون بالخارج، يسافر بجواز سفر مزيف

Koca Burunlu Kate diye bir fahişeyle yolculuk ediyor... ama onun pezevengi değil.
يسافر برفقة عاهرة ...تسمى كايت ذات الأنف الكبير لكنه ليس قوادها

Yani zamanda yolculuk ediyor.
تعلمين , لأنّه يسافر . . عبر الزمن

Onu Eli'daki bir benzinciye kadar izledik, belki karavandaki İngiltere'den gelen 2 inekle yolculuk ediyor olabilir.
تتبعنا أثره لمحطة غاز في "إيلي" ، ربما يسافر في سيارة سكن متنقلة برفقة رجلين من "إنجلترا"

Red Rock'ın yeni şerifi bizimle birlikte yolculuk ediyor.
الشريف الجديد لريد روك يسافر معنا

Ama sürekli yolculuk ediyor.
لكنه يسافر على الدوام

Çok yolculuk ediyor.
فهو يسافر كثيراً.

Varlığın ismini vermeyeceğim ama Samantha Taylor adında bir bayanla yolculuk ediyor ve bütün bağlantılarım gitti.
اسم الشخص سوف لن يطرح لكنه يسافر مع امراة تدعى (سامانثا تايلور) وكل قنواتي انقطعت

Emir Balan. Romanya pasaportuyla yolculuk ediyor.
إميل بالان)، إنه يسافر بجواز) .سفر روماني