Şimdi, geçen 24 saat içinde 10,000 mil yolculuk yaptım. | Open Subtitles | الآن , لقد سافرت 10,000 ميل في 24 ساعة الاخيرة |
Birçok insanla yolculuk yaptım ama sen "risk-severlik" rekoru kırıyorsun. | Open Subtitles | لقد سافرت مع الكثيرين لكنكِ حطمتِ الرقمالقياسيكمحبةالأخطار. |
İnan bana, bu ölçekte bir şişmanlık bulmak için uzun bir yolculuk yaptım. | Open Subtitles | و صدقيني، لقد سافرت مسافة طويلة لأجد بدانة بهذا المستوى |
Uzun bir yolculuk yaptım ve garip bir ülkedeydim ve siyahi adamı çok yakından gördüm. | Open Subtitles | لقد قمت برحلة كبيرة وذهبت إلى بلدٍ غريب ورأيت الرجل الظلام قريبًا جدًا |
(Gülüşmeler) Amerika'nın en hızlı büyüyen ve en beyaz bölgelerine iki yıl boyunca süren 44.000 kilometrelik bir yolculuk yaptım. | TED | (ضحك) ولكنني قمت برحلة لمسافة 27,000 ميل لمدة سنتين، لأكثر المقاطعات في أمريكا ازدهاراً ويسكنها البيض. |
Bir saat öncesine, bedava pizza için zamanda yolculuk yaptım. | Open Subtitles | منذ ساعة من الأن سافرت عبر الزمن من أجل بيتزا مجانية |
Şimdiye kadar zamanda yolculuk yaptım uçan uzaylılarla dövüştüm ve neredeyse biri kafamı kesecekti. | Open Subtitles | لحدّ الآن هذا اليوم، سافرت عبر الزّمن، قاتلت فضائياً طائراً، وكادت رأسي تقطع. |
Daha önce tanıştık ve seninle birlikte olabilmek için uzun bir yolculuk yaptım. | Open Subtitles | لقد إلتقينا من قبل، و لقد سافرت لمسافة طويلة لأكون معك. |
Büyük oğlumun cesedini görmek için 10 bin mil yolculuk yaptım. | Open Subtitles | لقد سافرت 10 آلاف ميل كي أحضر لأرى جثة، ابني البكر، لم أنم منذ 30 ساعة ... |
10 adamla günlerce yolculuk yaptım. | Open Subtitles | لقد سافرت لعدة أيام مع 10 رجال. |
Emily, senin için zamanda yolculuk yaptım. | Open Subtitles | ايميلي) لقد سافرت عبر الزمن من اجلك) |
Sırf senin için özel bir yolculuk yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت برحلة خاصة من أجلك |
Zamanda yolculuk yaptım, kazandım. | Open Subtitles | انا سافرت عبر الومن، ميزة |