| Yoldayım özgür olma yolunda. | TED | أنا في طريقي لمكان أستطيع فيه أن أكون حرًا. |
| 3 yıl önce arazi gezisinde yaptığı her şeyi biliyorum. Yoldayım. | Open Subtitles | أنا أعرف كل شيء قام به في رحلته منذ ثلاثة سنوات. أنا في طريقي إلى هالبرشتات. |
| Zor durumdaki adamımsan bil ki Yoldayım. | Open Subtitles | إن كان هذا الرجل الخاص بي هم في حاجة إليه أنا في طريقي |
| Evet, Yoldayım. Shin Woo ağabey, lütfen biraz bekle. | Open Subtitles | نعم أنا في الطريق لهناك , شين وو هيونـغ رجاء أنتظر لحظــة |
| Üzgünüm, 10'da orada olacağımı söylediğimin farkındayım. Yoldayım. | Open Subtitles | اسفه ، انا اعرف اني قلت سأكون هناك بالعاشر انا في طريقي |
| Merhaba? Yoldayım. Beş dakika sonra oradayım. | Open Subtitles | مرحباً ، أنا في طريقي سأكون هناك بعد خمس دقائق |
| Efendim? Yoldayım. Beş dakika sonra oradayım. | Open Subtitles | مرحباً، أنا في طريقي سأكون هناك بعد خمس دقائق |
| - Güzel. Gelmek üzere Yoldayım. Eğer gözükürse lütfen bana aptalca birşey yapmayacağına dair söz ver. | Open Subtitles | حسناً, انا في طريقي, ان ظهر اوعدني انك لن تفعل شيئاً غبياً |
| - Güzel. Gelmek üzere Yoldayım. Eğer gözükürse lütfen bana aptalca birşey yapmayacağına dair söz ver. | Open Subtitles | حسناً, انا في طريقي, ان ظهر اوعدني انك لن تفعل شيئاً غبياً |
| Şimdi bekle, Yoldayım. Bu işi halledeceğiz. | Open Subtitles | الآن ، إلزم الهدوء ، أنا في طريقي وسنتدبر الأمر |
| Yoldayım. Tamam, iki dakika içerisinde oradayım. | Open Subtitles | أنا في طريقي إليكم أجل ، سأصل بعد دقيقتين |
| İsrail'e, ilginç bir keşif alanına doğru Yoldayım. | Open Subtitles | أنا في طريقي لفلسطين المحتلة لمكان اكتشاف أثار جدل |
| Anlaşıldı. Kiliseyi izlemeye devam edin. Ben de Yoldayım. | Open Subtitles | تلقّيتك،أبقيا أعينكم على الكنيسة أنا في طريقي الى هناك. |
| Sana ulaşmaya çalışıyordum. Yoldayım, eve geliyorum. | Open Subtitles | نعم, كنتُ أحاولُ الإتصال بكَ, أنا في طريقي إلى البيت, أنا عائدةٌ إلى البيتِ |
| # Doğru Yoldayım bebeğim, ben bunun için doğmuşum. # | Open Subtitles | أنا لست في الطريق الصحيح ♪ ♪ ياحبيبي لقد ولدت هكذا |
| Tamam, geliyorum Yoldayım. | Open Subtitles | أنتظر لحظة ، حسناً أنا في الطريق أنا في طريقي |
| Kâhya ile başlayalım, bir örnek vereyim: "Yoldayım." Daha önce bunu yazan var mı? | TED | دعونا نبدأ "بكبراء الخدم". مثال على أحدها: "أنا في الطريق". هل كتب أحد من قبل "أنا في الطريق؟" |
| Orada kal tatlım. Seni seviyorum. Yoldayım. | Open Subtitles | انتظرينى يا عزيزتى ، احبك انا فى طريقى اليكِ |
| Geç oluyor. - Yoldayım. | Open Subtitles | أرجو أن تعود للمنزل لقد تأخر الوقت أنا قادم الأن |
| - Alo, bebeğim, Yoldayım geliyorum. | Open Subtitles | أهلاً عزيزتي، أنا قادم بطريقي للمنزل أهلاً، أيها الجميل |
| Alo, canım. Ben annen, Yoldayım. | Open Subtitles | . عزيزي, إنها والدتك . ها أنا قادمة بالطريق |
| Yoldayım. Liman ve Havacılık'ı istiyorum. | Open Subtitles | إنى فى الطريق وبحاجة إلى دعم بحرى وطيران |
| Evet, Yoldayım. | Open Subtitles | نعم، أنا في طريق عودتي{\pos(192,240)}. حفاظات؟ |
| Bir aksilik oldu ama Yoldayım. | Open Subtitles | عِنْدي معوقات لكن أَنا في طريقِي |
| Ben Bombaya gitmek için Yoldayım. ama otobüsü kaçırdım. | Open Subtitles | أنا كنت فى طريقي إلى بومباي لكنّي تأخّرت عن الحافلة. |
| gözün açık olsun Scully, ben Yoldayım geliyorum. | Open Subtitles | حسنا، فقط يبقي عين خارجا، سكولي. أنا على طريقي. |
| Çok özür dilerim, üstümü yeni değiştirdim, Yoldayım geliyorum. | Open Subtitles | آسف, قمت بتغيير ملابسي والآن أنا على الطريق |
| Bu iki ölüm ilanıma bakıp şöyle düşündüğümü hatırlıyorum: "Oh, ben tamamen yanlış Yoldayım. | TED | و أتذكر مراجعتى لهاتين النسختين من نعى وفاتى و أقول , يا للهول أنا على الدرب الخاطئ تماماً |
| Mesajı alırsan, Yoldayım. Acil bir kedi durumu çıktı da. | Open Subtitles | إذا وصلتك هذه الرسالة فأنا في طريقي إليك لقد حدث أمر طارئ فحسب |
| Nerede yaşadığını biliyorum ve Yoldayım. | Open Subtitles | أعرف أين تعيش وأنا في طريقي إليها |