Sana kullanma kılavuzu yollamıştık, önemli kontrolleri biliyorsun. | Open Subtitles | لقد أرسلنا لك الكتالوج لابد أنك تعرف التعليمات أنت تعرف التحكمات المهمة |
Geçen hafta bir ihbarname yollamıştık. | Open Subtitles | لقد أرسلنا ملاحظة الأسبوع الفارط |
Bak, Wade, iyi şanslar dilemek için sana o ayakkabıları yollamıştık ama üzerinde bir daha düşündük. | Open Subtitles | إسمع، (وايد) أعلم أننا أرسلنا لك تلك الأحذية كبادرة لحسن الحظ، لكن |
Bölgeyi kontrol etmeleri için onları önden yollamıştık. | Open Subtitles | أرسلناهم في الأمام ليتحققوا من المكان |
Bölgeyi kontrol etmeleri için onları önden yollamıştık. | Open Subtitles | أرسلناهم في الأمام ليتحققوا من المكان |
Bu aptal yere bir mektup yollamıştık, Gross. | Open Subtitles | لقد أرسلنا خطابـات لهؤلاء الجصّ هنا، يا (غـروس). |
Affedersiniz ama 2 ay önce buna güvenip Philadelphia'ya adam yollamıştık. | Open Subtitles | المعذرة سيّدتي، ولكن قبل شهرين، أرسلنا رجالًا إلى (فيلاديلفيا) لأنّه علِم... |
Dinle Shasta Fay Hepworth'ün bilinen son adresine sağlam adamlarımızdan yollamıştık. | Open Subtitles | اسمع،لقد... لقد أرسلنا شرطة بارعيين إلى آخر عنوان معروف باسم (شاستا هيبورث). |