| Burs, iş transferi, tüm o dövmelerle Jane'i bana yollamak. | Open Subtitles | المنحة، ونقل الوظائف، و ارسال جين لي مع جميع الوشم. |
| Alexander, vekil olarak ilk işin anneni uzaklara yollamak olsun. | Open Subtitles | -الكساندر,ان مهمتك الاولى كوصى على مقدونيا هى ارسال امك بعيدا |
| Sanırım bu işi annesine yollamak çözer. | Open Subtitles | عليكم جميعاً الموافقة على إرساله لدى جدته إلى الساحل الشرقي |
| Evet! Pengueni yollamak. | Open Subtitles | أجل, أرسلْ بطريقاً. |
| Onu bu göreve yalnız yollamak intihar olur. | Open Subtitles | إرسالة في تلك المهمة يعتبر إنتحار |
| - Ayrıca Lordum bütün Camelot'a aşkımızın gücünü ve bağlılığımızı göstermek ve bizden şüphe edenlere bir mesaj yollamak iyi olmaz mı? | Open Subtitles | ألن تكون فكرة سيئة بأرسال رساله لمن شكوا بنا؟ لكى نظهر الأحترام والتقدير والاتصال الاجتماعى بيننا |
| Oraya bir keşiş yollamak, komik ve abesle iştigal olacaktır. Bu işi yerel yetkililere bırakmak en iyisi. | Open Subtitles | وإرسال قسٍّ إلى هناك سيكون سخيفاً تافهاً، الأفضل أن نترك هذا الأمر للسلطات المحلّية. |
| Uzaya dört bunak yollamak için 3 haftamız var. | Open Subtitles | عندك ثلاثة اسابيع لارسال اربعة عجزة الى الفضاء |
| Bay Ho, 4.karısını bize yollamak istiyor. | Open Subtitles | الزوجة الرابعة للسيّد (هو) جائت وطلبت أن تورده هنا. |
| İçinde sahte bir Amerikan generalinin olduğu bir uçağı güya düşürmek... onu kurtarmak için özel ajanlar yollamak... görevlerinde başarısız olmalarını sağlamak. | Open Subtitles | ترتيب حادث طيران مزيف لجنرال امريكي مزيف ارسال عملاء لمحاولة انقاذة مع التاكد من فشلهم في مهمتهم |
| Araba. Çocuklarını özel okullara yollamak. | Open Subtitles | البيت ، السيارة ، ارسال اولادكم إلى مدارس جيدة |
| Tek yapması gereken, aktif görev için yoklama vermeden önce bu mektubu yollamak. | Open Subtitles | كل ما عليه فعله هو ارسال هذه الرسالة قبل أن يتم طلبه |
| İçeri asker yollamak, çaresiz kalınmışlık görüntüsü verdi. | Open Subtitles | ارسال القوات الى هناك انما هو من فعل شخص يائس |
| Babası içeride ve biz ona iyi sinyaller yollamak istiyoruz. | Open Subtitles | والده هنا في السجن,نريد ارسال له بعض الموجات الطيبة |
| Müşterileri karılarının kollarına geri yollamak uzun vadede akıllıca değil. | Open Subtitles | ليس اسلوباً ذكياً جداً ارسال الزبائن الى زوجاتهم |
| Gerçeği söylemek gerekirse, onu hapse yollamak için çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | لأقول الحقيقة , لقد كنت على وشك إرساله للسجن |
| Ben de, para kazanıp çocuklarıma yollamak için buradayım. | Open Subtitles | وأنا هنا لجني المال لإعادة إرساله إلى أطفالي. |
| Pengueni yollamak? | Open Subtitles | أرسلْ بطريقاً؟ |
| Bunu yollamak pahalıya mal oldu. | Open Subtitles | . ضحايا إرسالة كانوا كثيرين |
| Sızan haberler, ziyaretçilerin bir mesaj yollamak için canlı yayını kullandıklarını... | Open Subtitles | لكن التقارير تتسرب بأن الزائرين استخدموا البث المباشر قاموا بأرسال إشارة من نوع ما |
| Bilgileri yollamak bunun küçük bir bedeliydi. | Open Subtitles | وإرسال المعلومات لروسيا كان مجرد ثمن بسيط لدفعه |
| - Evet değil. Bu yüzden bu mesajı yollamak hayli riskli bir işti. | Open Subtitles | كلاّ، لهذا السبب كانت مُخاطرة كبيرة لنا إرسال تلك الرسالة. |
| Ama onları sağ yerine sol koridora ve arka yerine ön kapıya yollamak senin kararındı. | Open Subtitles | لكنه كان قرارك أن ترسلهم إلى الردهة اليسار وليس إلى الردهة اليمين أن ترسلهم إلى الباب الأمامى وليس الخلفى |
| Bunu Ay için yapmak isterseniz sadece mürettebatı yollamak için yakıta milyarlarca dolar harcarsınız. | TED | إذا حاولت القيام بذلك على القمر، أنت ستحرق مليار دولار من الوقود فقط لإرسال الطاقم الى هناك. |