yolsuz bir valiyi devirmekten ve şehri temizlemekten bahsediyoruz. | Open Subtitles | ونحن نتحدّث عن إسقاط عمدة فاسد وتنظيف المدينة |
Saldırımızın teması, onun sahtekar, yolsuz, deneyimsiz ve yalancı olması. | Open Subtitles | خط الهجوم هو أنه محتال أنه فاسد وأنه عديم خبرة وهو يكذب |
Azıcık sosyopatlığı olan aç gözlü ve yolsuz bir bürokrat o. | Open Subtitles | أنه طماع و فاسد بيروقراطى مع شرذمة صحية للغاية لمعتل أجتماعياً فى القمة. |
Al sana 21. yüzyılın yolsuz polisi. | Open Subtitles | إنه الرتبة الفاسدة للقرن الواحد والعشرين |
"ABD'de yer alan çarpık ve yolsuz siyasi iradenin emperyalist saldırganlığını kınayacağım." | Open Subtitles | "إدانة للعدوان الغاشم "و السياسة المتحيزة و الفاسدة للولايات المتحدة" |
"ABD'de yer alan çarpık ve yolsuz siyasi iradenin emperyalist saldırganlığını kınayacağım." | Open Subtitles | إدانة العدوانِ الإستعماريِ الفاسدون والغشاشون السياسيين مؤسسة الولايات المتحدة |
Hangisinden daha çok nefret ettiğimi bilmiyorum. Uyuşturucu satıcılarından mı yoksa yolsuz polislerden mi? | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي أكره أكثر مروجو المخدرات أم الشرطه الفاسدون |
Emin ol, yolsuz bir polisi bulacaksak aradığımızı bilmemeleri daha iyi. | Open Subtitles | ثق بي ، إذا كُنا نود إيجاد شرطي فاسد فالطريقة الأفضل هى ألا يعتقدوا أننا نبحث بشأنهم |
yolsuz bir belediye başkanı olmadan önce, yolsuz bir halk güvenliği müfettişi olduğun o güzel günleri hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكّرين الأيام الخوالي، قبل أن تُصبح عمدةً فاسدًا، عندما كنت مُجرّد مُفتّشٌ فاسد في السلامة العامّة؟ |
Hem Ramesh Pawar o da bir yolsuz... | Open Subtitles | و راميش باور هذا فاسد ايضا |
yolsuz şerefsizin tekidir. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}ابن عاهرة فاسد |
Kaptan yolsuz itin tekidir. Ona bulaşmayın. | Open Subtitles | .الكابتن وغد فاسد |
Tüm bu yolsuz salaklar görevden alınacak! | Open Subtitles | ثم الفاسدة وستتخذ البلهاء إلى العمل! |
Bangladesh'deki yolsuz hükümet yetkilileri para kazanmak bile istemiyor. | Open Subtitles | (وكأن ضباط الحكومة الفاسدون في (بنغلادش لا يرغبون بجني المال |