"yolu'" - Translation from Turkish to Arabic

    • لطريق
        
    • على طريق
        
    • من الطريق
        
    • طريق جيفي
        
    • ألبريتس
        
    Ben de sanal mirketlerin sanal bir Yolu geçtiği bir model yaptım. TED لذا قمت ببناء نموذج، نموذج يحاكي عبور حيوانات السرقاط حيوانات السرقاط لطريق مقلّد.
    Hikâyeye baktığımda fark ettim ki Jericho Yolu'nun takma adı var. TED بالنظر إلى القصة، لاحظت أن لطريق أريحا لقب.
    Bapu her zaman Tanrıya giden Yolu bulmak için uğraştı. Open Subtitles و كان بابو في كفاح دائم للعثور على طريق الله
    Norland Yolu'nun ordaki karakola müsait olduğu bir vakitte uğrasın. Open Subtitles ثم يذهب لمركز الشرطة على طريق نورلاند باسرع وقت ممكن
    Ayrıca burada insan bir yere, gittiği Yolu geri dönerek ulaşamaz. Open Subtitles . بجانب, المرء لا يعود هنا من الطريق الذى أتى منه
    Wanchai, Jaffe Yolu'ndaki Günışığı Plaza. Open Subtitles صن شاين بلازا على طريق جيفي وانتشاي.
    Bu sıralarda MGİ ajanı Gary Alford, İpek Yolu'nu araştırıyordu ve basit bir Google aramasıyla açık bir platformun İpek Yolu ile ilgili bir başlığında eski bir elektronik posta adresi buldu. Open Subtitles ومن خلال بحث بسيط في جوجل كان قادرا على تحديد مكان وإرسال بريد إلكتروني في وقت مبكر على الإنترنت المفتوح لمناقشة إطلاق سوق طريق الحرير وتوصيل هذا البريد الإلكتروني مع حساب يملكه روس ألبريتس
    Cunningham Yolu'na ulaşırsam onları ekebilirim. Yerde kal! Open Subtitles إذا أمكننى الوصول لطريق كيننفام أستطيع تضلليه، ابقى أسفل
    Bir lidere ihtiyacımız vardı, birisi güvenli Yolu bulmalıydı. Open Subtitles كنا بحاجة إلى قائد، أحد ما يقودنا لطريق الأمان
    Bir lidere ihtiyacimiz vardi, birisi güvenli Yolu bulmaliydi. Open Subtitles كنا بحاجة إلى قائد، أحد ما يقودنا لطريق الأمان
    Artık doğru Yolu bulduğumu ve yaptıklarımdan dolayı ne kadar pişman olduğumu bilmelisin. Open Subtitles أريدك أن تعرف أنني عدت لطريق الهداية الآن و أندم على أفعالي
    Geri kalan Yolu boş depoyla gitmeye çalışıyor olurduk. Open Subtitles نحن لدينا مسافة طويلة لطريق العودة للديار.
    Ama biz gelişeceğiz ve büyüyeceğiz. Başka bir Yolu yok bunun. Open Subtitles لا بدّ أن نتطور وننمو ولا مجال لطريق آخر
    - Nerede? Prairie Creek Yolu'nda, olay yerinden birkaç kilometre uzakta. Open Subtitles على طريق برايري كريك على بعد أميال قليلة من مسرح الجريمة
    benim vazifem, haftada bir kere, Doğu sokağında yaşayan Rahibe Lassiter, Bledsoe Avenue da yaşayan Rahibe Wıllıamson, ve Oberlin Yolu nda yaşayan Anne Lathers i ziyaret etmekti. TED كان واجبي على الاقل مرة في الاسبوع زيارة الام لاسيتر اللتي تعيش في الشارع الشرقي, الام ويليامسن اللتي تعيش في جادة بليدسو, الام لاذر اللتي تسكن على طريق اوبرلين.
    Tüm ihtiyacınız olan, size Yolu gösterecek birisi. Open Subtitles كل تلك العصور تحتاج الى شخص يدل الناس على طريق الخروج.
    Camden Yolu'na kadar gelir ve size talimatları veririm. Open Subtitles سوف أذهب على طريق كامدن وأعطيك التعليمات
    Fakat bu tehlikeli olabilir, ve sen doğru Yolu bildiğinden bile emin değilsin. Open Subtitles لكن, قد يكون الأمر خطراً, و أنت حتى لست متأكدة من الطريق الصحيح
    Kazayı tahmin edebiliyor ve herkes için en güvenli Yolu hesaplamak için kimin, hangi arabaların yoldan çekilmesinin daha uygun olacağını tahmin edebiliyoruz.. TED يمكننا أن نتنبأ بالحادث و يمكننا أن نتنبأ من, أي سيارات هي في أفضل المواقع للابتعاد من الطريق للقيام بمعرفة الطريق الآمن للجميع
    Deer 3 Yolu'na girerseniz, yaklaşık 25 dakikalık bir gecikme var. Open Subtitles حوالي 25 دقيقة تأخير إذا كنت قادماً من الطريق 3
    Wanchai, Jaffe Yolu'ndaki Günışığı Plaza. Open Subtitles صن شاين بلازا على طريق جيفي وانتشاي.
    Nihai sonuç ne olursa olsun şu açık ki İpek Yolu'nun düşüşü bir hikâyenin sonu değil, aksine başlangıcı. Open Subtitles أما الحركة لإنشاء أدوات وخدمات للخصوصية على الانترنت أصبحت أقوى من أي وقت مضى محاكمة العقل المدبر لطريق الحرير روس ألبريتس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more