"yolu bu değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه ليست الطريقة
        
    • هذه ليست طريقة
        
    • فهذه ليست الطريقة الصحيحة
        
    • تلك ليست الطريقة
        
    • هذا ليس طريق
        
    • هذا ليس الطريق
        
    • ليست هذه هي الطريقة
        
    • ليست الوسيلة
        
    • ذلك ليس الطريق
        
    Takım arkadaşlarına güven aşılamanın yolu bu değil. Open Subtitles هذه ليست الطريقة لوضع الثقة بأعضاء فريقك
    Ama ona yardım etmenin yolu bu değil. Open Subtitles متى اصبحت أما,فإن طفلها يأتى أولا ولكن هذه ليست الطريقة التى تساعدينها بها.
    Kariyerinin en önemli işine başlamanın en iyi yolu bu değil. Open Subtitles هذه ليست الطريقة الجيدة لبدء أهم يوم في مشوارك الفني
    İnsanlara yardım etmek istediğinizi biliyorum, ama yapmanın yolu bu değil. Open Subtitles أنا أعلم أنك تريد مساعدة الناس، ولكن هذه ليست طريقة للقيام بذلك.
    Benden istediğin her neyse, onu almanın yolu bu değil. Open Subtitles أياً كان ماتريده مني فهذه ليست الطريقة الصحيحة للحصول عليه
    Alise ile olabilmesinin tek yolu bu değil. O bir hayalet. Open Subtitles تلك ليست الطريقة الوحيدة ليكون معها إنه شبح
    Evimin yolu bu değil. Open Subtitles هذا ليس طريق العودة للمنزل
    Ama bu işin yolu bu değil. Anlıyor musunuz? Open Subtitles لكن هذه ليست الطريقة لتتعاملي مع هذا الوضع، أفهمتِ؟
    Biz de adalet istiyoruz ama bunu yapmanın yolu bu değil. Open Subtitles ،نريد الحصول على العدالة لكن هذه ليست الطريقة لفعل ذلك
    Hasarı arttırmanın tek yolu bu değil. Open Subtitles هذه ليست الطريقة الوحيدة لتحقيق أقصى قدر من الضرر.
    Dinle, ne yaptığını biliyorum, ama bunu yapmanın yolu bu değil. Open Subtitles استمع , اعلم ماذا فعل حسناً , لكن هذه ليست الطريقة المناسبه
    Son birkaç saat en iyi olduğun zamanlar olmasa da bunu çözmenin yolu bu değil. Open Subtitles ورغم أنّ الساعات الأخيرة لم تكن هيّنة عليك هذه ليست الطريقة المناسبة لتصحيح الوضع.
    Çünkü kafanın içindeki delilik ile baş etmenin yolu bu değil. Open Subtitles لأن هذه ليست الطريقة الصحيحة لمواجهة هذه الشياطين التي تدور في رأسك
    Ama çözüm yolu bu değil. Open Subtitles هذه ليست طريقة للتعامل مع الأمور
    Aileyi tedavi etmenin yolu bu değil. Open Subtitles هذه ليست طريقة لمعاملة العائلة
    Punisher'ı cezalandırmanın yolu bu değil. Open Subtitles جيمس، هذه ليست طريقة لمعاقبة المعاقب!
    Aklına her ne girdiyse bununla baş etmenin yolu bu değil. Open Subtitles أياً كان ما يدور برأسك، فهذه ليست الطريقة الصحيحة للتعامل مع الأمر.
    - Jack, bunu halletmenin yolu bu değil. Open Subtitles -جاك، تلك ليست الطريقة لمعالجة هذا
    - İlerlemenin yolu bu değil. Gidelim. Open Subtitles - هذا ليس طريق التقدم , فالذهب .
    Lanet! Lanet olsun! Sisten kurtulmanın yolu bu değil ki. Open Subtitles تبا هذا ليس الطريق لترك الضباب
    Zor bir dönemden geçtiğini biliyorum ama başa çıkmanın yolu bu değil. Open Subtitles أعلم أنه يمرّ بأوقات عصيبة لكن ليست هذه هي الطريقة للتعامل معها
    - Ama işin yolu bu değil. Open Subtitles هذه ليست الوسيلة الصحيحة
    Simon, yaptığımız her iş yanlış kardeşim, bütün hepsi, yolu bu değil. Open Subtitles (سيمون), لقد كنا مخطئين، يا أخي. حياتنا كلها. ذلك ليس الطريق القويم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more