"yolu da" - Translation from Turkish to Arabic

    • و الطريقة
        
    • والطريقه
        
    • والطريقة
        
    • والطريق
        
    Onları bu işten sıyırmanın tek yolu da onları bulmama yardım etmen. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لتخليصهم من ذلك هي أن تساعدني في العثور عليهم
    Bunu yapmanın en iyi yolu da, MK ultra dosyalarını gizli sunucudan silmektir. Open Subtitles و الطريقة الوحيده لفعل ذلك هي بإتلاف ملفات الام كي من خادم السحابه
    Bitmek bilmez terapi seansları arasında dikkatimi dağıtmanın bir yolu da yapılmış en uzun film serilerini izlemekti. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لكسر الوقت الممل بين جلسات العلاج كانت أن أنخرط فى مشاهدة أطول أفلام تم عملها
    Beklenen başarıyı gösterememenin acısını bastırmanın tek yolu da içki ve metamfetamin olur. Open Subtitles والطريقه الوحيده لتخدير ألّم عدم تحصيلهم مع الخمر والمخدرات
    Bunu yapmanın tek yolu da, kırık kalbini onarmak, yani bu da demek oluyor ki, görkemli, romantik bir jeste ihtiyacımız var. Open Subtitles والطريقه الوحيده لفعل ذلك هو لمداواة قلبه المحطم الذي يعني أننا بحاجة إلى مشاعر رومانسيه
    Bunu yapabilmenin tek yolu da, ondan biraz saç almak olacak. Open Subtitles والطريقة الوحدية للقيام بذلك التحليل، هي بالحصول على عينة من شعرها.
    Bacağını hareket ettirmemiz gerek ve bunu yapmanın tek yolu da, onu o kanepeden kaldırmak. Open Subtitles أَحتاجُ للحُصُول على سيقانِها تَتحرّكُ، والطريق الوحيد ليَعمَلُ ذلك أَنْ يَأْخذَها من تلك الأريكةِ.
    Başarılı olabilmesinin tek yolu da savaşçıların, komutanlarına kesinkes güvenmesinden geçer. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لنجاحها هي أن يكون للمقاتلين الثقة الكاملة في القائد الأعلى
    Bir kan davasını durdurmanın tek yolu da daha fazla kan dökmektir. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لإيقاف نزاعٍ دمويّ هي بإراقة المزيد مِن الدماء.
    Neticede, diğer hayatı, normal olanla karıştı ve annenle senin güvende kalmanı sağlamanın tek yolu da gitmekti. Open Subtitles بالنهاية، حياته الأخرى طاردته و الطريقة الوحيدة للحفاظ عليك و على والدتك آمنان كانت الرحيل
    Bunu yapmanın tek yolu da tehlike yaratan herkesi ortadan kaldırmak. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لفعل هذا،على ما يبدوا ان ازيل الشئ الذي يجعلنها بلا امان
    Bu yapmanın tek yolu da tam altına gitmek. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لفعل ذلك الذهاب تحتها مباشرة
    Bunu yapmanın tek yolu da geri kalan her şeyin o hatamızı etkilemesini sağlamaktır. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لفعل هذا هو التأكد أن كل شيء اخر يتغلب على هذا الخطأ
    Bunu durdurmanın tek yolu da yardım alman, ki alacaksın da. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لإيقافها عن الحدوث إذا حصلت على المساعدة و هذا الذى سوف تفعله،
    Bunu yapmanın tek yolu da saygılarını kazanmak. Open Subtitles والطريقه الوحيده لفعلك ذلك ان تحظى باحترامهم
    Ve bunu yapmanın en iyi yolu da kadın ticaretini yapan kadını bulmak. Open Subtitles والطريقة الأفضل لفعل هذا هى بإكتشاف الشخص الذي يقوم بالإتجار في هؤلاء النساء
    Bunu sağlamanın tek yolu da kendinizi rahatsız olmaya zorlamak. TED والطريقة الوحيدة التي ستمكنك من تحقيق ذلك هو من خلال إجبار نفسك بأن تكون غير مرتاح.
    Bunu yapmanın tek yolu da veriyi uçakla geri getirmek. TED والطريقة الوحيدة لفعل ذلك هي إحضار البيانات باستخدام الطائرة.
    Bunu yapmanın yolu da, şantajlara ve tehditlere teslim olmamaktır. Open Subtitles والطريق للقيام بذلك هو ليس الانقياد للابتزاز والتهديدات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more