"yolu değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس طريق
        
    • ليس الطريق
        
    • ليست الطريقة
        
    • ليست السبيل
        
    • ليس الطريقة
        
    Savaş yolu değil. Belki de inatçı çocuklar gibi yanlış yoldalar. Open Subtitles ليس طريق الحرب ضالين ربما، مثل الأطفال المشاكسين
    Bu evimizin yolu değil. Open Subtitles هذا ليس طريق المنزل.
    Uyarı insanların hayatını kurtarmanın tek yolu değil. Open Subtitles التحذير ليس الطريق الوحيد لإنقاذ حياة الناس أهناك شيء آخر يمكن أن نفعله؟
    Ölüm, hayatta kalma yolu değil. Open Subtitles الموت ليس الطريق الوحيد للحياة
    Ama eğer dikkat çekmek istiyorsan, bu onu elde etmenin bir yolu değil. Open Subtitles لكن، إذا شعرتِ بأنك تحتاجين اهتماما أكثر فهذه ليست الطريقة لتحصلي على ذلك
    Tek yolu değil. Open Subtitles ليست السبيل الوحيد..
    İlişkiye girmek sevişmenin tek yolu değil. Open Subtitles تعلميـن ، الجماع ليس الطريقة الوحيدة للحصول على الجنس
    Pardon, burası evimin yolu değil. Open Subtitles معذرة, هذا ليس طريق المنزل
    Bu Tanrı'nın yolu değil! Open Subtitles ـ هذا ليس طريق الرب
    Bu sınıfın yolu değil. Open Subtitles هذا ليس طريق قاعة المحاضرات
    Kapak tek çıkış yolu değil. Open Subtitles الباب ليس طريق الخروج الوحيد.
    Burası çıkış yolu değil. Open Subtitles هذا ليس طريق الخروج؟
    Geri dönebilir misin, lütfen. Bu doğru giriş yolu değil. Open Subtitles استدر رجاءً، هذا ليس الطريق الصحيح
    Bu yol evin yolu değil. Open Subtitles هذا ليس الطريق للبيت أين نحن ذاهبون؟
    Bu yol havaalanına gidiş yolu değil. Open Subtitles هذا ليس الطريق الى المطار
    Bir polis aracı çalmak, yolculuğumuza başlamanın pek uygun bir yolu değil. Open Subtitles سرقة عربة شرطة ليست الطريقة المقبولة لبدء رحلتنا
    En azından kabul et, yapacağını söylediğin şey, öfkenle baş etmenin yolu değil. Open Subtitles على الأقل اعترف بأن هذه ليست الطريقة الصحيحة التي يمكنك التعامل بها مع غضبك الطريقة التي قلت بأنك ستتعامل بها
    Tahribatın en iyi yolu değil. Open Subtitles هذه هي أسرع طريقة إنّها ليست الطريقة الأسرع
    - Tek yolu değil. Open Subtitles إنها ليست السبيل الوحيد
    Beni Yargıç Judy'nin ortasında çağırmak beni etkilemenin iyi bir yolu değil. Open Subtitles (استدعائي في وقت مسلسل (القاضي جودي ليس الطريقة الأفضل لكسب رضاي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more