"yolun kenarındaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • جانب الطريق
        
    Yani Yolun kenarındaki adam anormal, TED بمعنى أن وجود رجل على جانب الطريق ليس أمراً غريباً.
    Yolun kenarındaki çiçekleri görsün istiyorum, Joseph. Open Subtitles أريد لها أن ترى الزهور على جانب الطريق , جوزيف
    Birisi Yolun kenarındaki ağaçlardan birine Pedro Garcia'nın adamlarından birini asmış. Open Subtitles شخصاً ما خنق أحد رجال بيدرو غارسيا على جانب الطريق
    Belki de Yolun kenarındaki adamı görmesinin Tanrı tarafından buyrulduğunu, özellikle belirli gruptan bir adamın yolun kenarında olduğunu ve yapabileceği hiçbir şey olmadığını düşündü. TED ربما رأى الرجل على جانب الطريق وأفترض أنه أمرٌ مُقدّر من الله لهذا الرجل ولهذه المجموعة بالتحديد أن يترك على جانب الطريق وليس هنالك شيء يستطيع فعله لتغيير ذلك.
    Yolun kenarındaki kır çiçeklerinin yetiştiği araziyi hâlâ hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر الأزهار البرية على جانب الطريق.
    Yolun kenarındaki feci bir kaza gibi mesela. Open Subtitles مثل سيارة سيئة اصطدمت على جانب الطريق
    Sonrasında tek bildiğim, Yolun kenarındaki bir hendekte üstüm başım toprak, ölümüne üşüyordum. Open Subtitles الشيء التالي وأنا أعلم أنني البرد القارص، مغطاة بالاوساخ في خندق - على جانب الطريق.
    Yolun kenarındaki bir köpek yavrusu musun ki sen? Open Subtitles هل أنت جرو على جانب الطريق ؟
    Sonunda merhametli birisi geldi, dedi büyükannem. Yolun kenarındaki adamı gördü ve baktığında Yahudiler ve Samiriyeliler arasında yüzyıllardır süren nefreti görmedi, baktı ve korkusunun yansımalarını görmedi, ekonomik kaygı hissetmedi, ''Bu değişimler yüzünden bana ne olacak?'' TED ثم اختتمت جدتي قائلاً: مرّ رجل سامري، ورأى الرجل على جانب الطريق وتجاهل قروناً من الكره بين اليهود والسامريين، ولم ير مخاوفه عندما نظر إليه، ولا القلق الاقتصادي، أو "ما الذي سيصيبني لأن الأمور تتغير."

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more