Bunu halledeceğim. Herşeyi yoluna koyacağım. | Open Subtitles | سأصلح لك هذا يُمْكِنُ أَنْ أجْعلَ الأمور رائعة |
Bak, durumun berbat olduğunu biliyorum. Ama söz veriyorum, yoluna koyacağım. | Open Subtitles | أعلم أنها فوضى الآن لكن أعدك أنني سأصلح الأمر |
Gün gelecek işleri yoluna koyacağım. Düzelteceğim. | Open Subtitles | يوما ما سأصلح كل شيء |
Her şeyi yoluna koyacağım. | Open Subtitles | ساقوم بتصحيح الامور |
Seninle ve onlarla her şeyi yoluna koyacağım! | Open Subtitles | سأقوم بتصحيح الامور ! معهم ومعك |
Tüm bu olaylar beni Mary Jane'le işleri yoluna koyacağım yer olan Brooklyn köprüsüne getirdi. | Open Subtitles | الذي يجلبني إلى جسر بروكلن حيث كنت يجب أن أصحح الأشياء مع ماري جين |
Tamam mı? İşleri yoluna koyacağım. Geçen sefer kötü bir el çektik o kadar. | Open Subtitles | حسنا، سوف أصحح الأمور لقد كان حظا عاثرا |
Endişelenme. Her şeyi yoluna koyacağım. | Open Subtitles | لا تقلقي ، سأصلح كل شيء |
Joey'i bulacağım dedim. İşleri yoluna koyacağım. | Open Subtitles | قلت أنّني سأعثر على (جوي) سأصلح هذا |
İşleri yoluna koyacağım, Pete. | Open Subtitles | (سأصلح الأمور يا (بيت |
İşleri yoluna koyacağım, Pete. | Open Subtitles | (سأصلح الأمور يا (بيت |
Bu işi yoluna koyacağım. | Open Subtitles | سأصلح الوضع |
Her şeyi yoluna koyacağım, söz veriyorum. | Open Subtitles | سأقوم بتصحيح الوضع أعدكِ بذلك |
Gidip Dan'i görecek ve olayları yoluna koyacağım. | Open Subtitles | فأنا سأقابل (دان) و سأقوم بتصحيح الأمور |
Ve söz veriyorum, Teyzen Kami ile işleri yoluna koyacağım. | Open Subtitles | وأعدك, سوف أصحح الأمور مع خالتك كامي |
Ben de bunu yoluna koyacağım. | Open Subtitles | وأنا سوف أصحح الأمر |
Flint benden çaldı ve ben de işleri yoluna koyacağım. | Open Subtitles | -فلينت) سرق مني وأنا أصحح الأمور) |