Ailem bilgisayarımı ve telefonumu aldılar ve sana ulaşmanın bir yolunu bulamadım... | Open Subtitles | والداي أخذوا مني حاسوبي وهاتفي ولم أستطع أن أجد طريقة للوصول إليك |
Çünkü müsait değildim, çünkü bu söylemenin bir yolunu bulamadım ve en çok da, bu konuda strese girmek istemedim. | Open Subtitles | لأني لم أجد طريقة لمصارحتها بالموضوع و الأهم من ذلك كله حيث لا أستطيع التعبير عن أهمية هذه النقطة |
Diğer yerlerini bozmadan bunu halletmenin bir yolunu bulamadım hâlâ. | Open Subtitles | مازلت لم أجد طريقة لجعلها تقطع العظم بدون إنبعاث أيّه بكتريا غير مرغوب بها. |
Müziğim olmadan yaşamanın ya da yaşam kurmanın bir yolunu bulamadım. | Open Subtitles | لن يمكنني أن أجد طريقة للعيش أو... أو أن أكسب لقمة عيشي بدون الموسيقى |
-Sana ulaşmanın başka yolunu bulamadım. | Open Subtitles | -لم أجد طريقة أخرى للوصول إليك |