"yosemite" - Translation from Turkish to Arabic

    • يوسمايت
        
    • يوسيميتي
        
    • يوسماتي
        
    • يوسميت
        
    • يوسميتي
        
    • يوسيمايت هاي
        
    • في يوسيمايت
        
    Çünkü adınız Yosemite Mountain Bear(Yosemite Dağ Ayısı)olduğunda, böyle yaparsınız. TED لأن ذلك ما تفعله حين يكون اسمك دب جبل يوسمايت.
    KA: Geçen yıl, Bear Vasquez Yosemite Ulusal Parkındaki evinin dışında çektiği bu videoyu yolladı. TED ك. أ: نشر بير فاسكويز هذا الفيديو في السنة الماضية والذي صوره خارج بيته في منتزه يوسمايت الوطني.
    Keşke Yosemite'in yanında kalsaydın. Open Subtitles على الارجح كان يجب عليك البقاء في يوسمايت
    2008'e geldiğimizde onların Yosemite solo'larının çoğunu yapmıştım ve yeni bir rekor arayışı içine girdim. TED ولكن بحلول عام 2008، كنت قد كررت معظم تسلقاتهم الحرة في يوسيميتي وبدأت في تصور تسلق أماكن جديدة.
    Ben Yosemite'de kaya tırmanışı yaparken. Open Subtitles هذه انا اتسلق الصخور في "يوسيميتي"
    Yarın sabah Yosemite'e gidiyoruz. Open Subtitles سنذهب الى يوسماتي صباح الغد
    Aman Tanrım, Yosemite Sam'e yalakalık yapacağım. Open Subtitles أوه يا الهي العزيز سأتملق يوسميت سام!
    Arkadaşım Yosemite'den yeni geldi. Open Subtitles من الطفل ؟ صديقي هذا خرج للتو من شاحنة قادمة من (يوسميتي).
    Bu, Bierstadt'ın Yosemite Vadisi. TED هذه لوحة وادي يوسمايت لبيرشدات.
    55 büyük bir sayıdır. Alan başına bakıldığında Manhattan, Yosemite, Yellowstone ve Amboseli'den daha fazla ekolojik topluluğa sahipti. TED ويعتبر ٥٥ مجتمعا عدد كبير . على أساس المساحة، وكان لمنهاتن مجتمعات بيئية أكثر لكل فدان مما يمتلك منتزه يوسمايت الوطني، ومما يمتلك منتزه يلوستون, ومنتزه أمبوسلي.
    Yazımı Yosemite'de mantar toplayarak geçirdim, belki resmî orman korucusu değildim. Open Subtitles أتعلمون, لقد قضيت صيفاً كاملاً في "يوسمايت" وأنا أقطع الفطر. لذا ربما لم أكن حارسة رسمية للغابة.
    Yosemite'in yanına gittim. Open Subtitles احتجت إلى وقت لوحدي، فذهبت إلى يوسمايت
    Yerçekimine karşı koymayı veya Snausages'ı veya Yosemite Sam'in "Yaklaşma!" çamurluklarını ben icat etmedim. Open Subtitles أنا لا تخلق المضادة للجاذبية أو Snausage، أو "التراجع، جاك!" الاحتفاظ يوسمايت سام الطين.
    Tek umudumuz, Defiance'ın tek umudu onları gümüş bir tepside Yosemite Kasabı'na teslim etmek. Open Subtitles أملنا الوحيد... امل ديفاينس الوحيد هو تسليمهم جزار يوسمايت
    Ateşim düştü, sinüslerimdeki ağrı geçti ve balgamım Yosemite Şelalesi kadar berrak. Open Subtitles الحمى ذهبت و جيوب أنفي تخلصت من الضغط و المخاط أصبح واضح كشلال "يوسمايت"
    Yosemite'deyken büyükbaban öğretmişti. Open Subtitles جدك علمني هذا عندما ((ذهبنا معا إلى ((يوسمايت
    Jim cesedinin yakılmasını ve küllerinin arka bahçeye ya da Yosemite Parkı'na savurulmasını istiyor. Open Subtitles لا, (جيم) يريد أن تُحرَق جثته و يُنثَر رَماده (إما في الفناء الخلفي أو في (يوسيميتي *قرية تقع شرق كاليفورنيا*
    Yosemite Sam'i benim büyük babamdan baz alarak yapmışlar, yani evet, tepem çabuk atar. Open Subtitles (شخصية كرتون (يوسيميتي سام مبنية على شخصية جدي ونعم, يمكن أن أغضب
    Yüksek mertebelerde takipçi kitlesi vardı. Teddy Roosevelt'in başkanlığı döneminde John Muir ile birlikte Yosemite'de, sadece ikisinin, izi bulunamayan dört günlük bir yürüyüşe çıktığı ile ilgili harika bir hikâye vardır. TED كان لديه جمهور من مستويات مرموقة... هناك قصة رائعة عن تيدي روزفلت وجون موير تروي ذهابهما للتنزه في "يوسيميتي" خلال فترة رئاسته، أربعة أيام كاملة بلا كهرباء، فقط هما الاثنان.
    Yosemite'e şimdi mi gideceksiniz? Open Subtitles رحلة الى يوسماتي الان ؟
    Yosemite Kasabı mı bana acımasız diyor? Open Subtitles جزار يوسميت يدعوني بالقاسي؟
    Yosemite'de birinden almıştık. Open Subtitles التي أخذناها إلى (يوسميتي)
    Bu Tuolumne Meadows'daki Yosemite vadisinde bir sürtünme tırmanışı. TED هذا تسلق لمنحدر، عالياً في تيولومني ميدوزا في يوسيمايت هاي كنتري.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more