Bebeği yosunlu adaya götüremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكن أن نأخذ الطفل إلى الجزيرة المطحلبة |
Ben başka yere bakarken biri geri gelip götürmüş olmalı. yosunlu adada değil. Az önce oradaydım. | Open Subtitles | لم يكن على الجزيزة المطحلبة لقد كنت هناك |
- Haydi yosunlu adaya gidelim. | Open Subtitles | -لنذهب إلى الجزيرة المطحلبة |
Özel yosunlu pilav. Ben de! | Open Subtitles | أرز مع أعشاب بحرية - أنا أيضاً - |
Ayrıca Bermuda hükümeti atlas okyanusunun bu yosunlu bölümündeki ihtiyacı gördü ve bu alanın bir bölümüni kendi yargılama alanına katarak sorumluluğunu aldı -- ama büyük bir bölümü hariç -- böylece bu canlı alanın korunması hareketine liderlik ederek yardımda bulundu. | TED | حيث أن حكومة برمودا قد أدركت الحاجة ومسؤوليتها كونها تملك قسماً من بحر سرغاسو ( الطحالب) ضمن سلطاتها القومية _ لكن لازال القسم الأكبر في الخلف – للمساعدة في توسيع حركة لتامين هذه المنطقة |
Ama şubat ayında yayınlanan yeni bir çalışma var bu çalışma Atlas okyanusundaki bu yosunlu yüzeyin kilometrekaresi başına 200.000 plastik parçanın düştüğü ve bunun korunma ve yiyecek bulma nedeniyle buraya gelen pek çok yetişme dönemindeki türün yaşam alanını etkiliyor. | TED | ولكن كان هناك دراسة قد صدرت في فبراير/شباط الماضي أظهرت أنه هنالك 200 ألف قطعة بلاستيكية في المتر المربع تطفو على سطح بحر سرغاسو (الطحالب) وذلك يؤثر على البيئة الطبيعية للعديد من الأنواع في مراحلها اليانعة والتي تأتي إلى بحر الطحالب لحماية والطعام |