"yozlaşmayla" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفساد
        
    yozlaşmayla ilgili konuşacağım fakat iki farklı şeyi yan yana getirmek istiyorum. TED سأحدثكم اليوم عن الفساد, و لكني أريد أن أضع أمامنا شيئان مختلفان.
    Oğlumun ölümü ve emniyetteki yozlaşmayla ilgili soruşturmada RHD sınırsız yetkiye sahip olacak. Open Subtitles إنهاء فرع المكافحة السرقة لتحقيقهم في وفاة إبني و فرع مكافحة الفساد كذلك
    Çünkü, bu aslında orada bir yerde olan... ...yozlaşmayla ilgili değil, değil mi? TED لأنها ليست حقاً حول الفساد في مكان ما هناك، هل هو؟
    Ancak yozlaşmayla savaşmak, yozlaşma kötüdür demek kadar kolay değil. TED لكن محاربة الفساد ليس بسهولة قول أنه سيء.
    İnanıyorum ki bizim yozlaşmayla mücadelede başardıklarımız "aksayan yönetimin"in başka yönleriyle mücadelede de başarılabilir. TED أعتقد أن ما تمكنا من تحقيقه في الصراع ضد الفساد يمكن أيضا تحقيقه في جوانب أخرى من الفشل الحكومي.
    Emniyet güçleri bu yozlaşmayla tamamen yeni bir savunma hattıyla savaşıyor lakin herkes eşit yaratılmamıştır. Open Subtitles فقررت قوات إنفاذ القانون مواجهة ذلك الفساد بخط دفاعي جديد ولكنهم ليسوا جميعهم متشابهون
    Uzman topluluğundaki bu yozlaşmayla nasıl başa çıkıyorsunuz? Open Subtitles كيف تحارب هذا الفساد داخل مجتمع الخبراء ؟
    Tüm hayatını bu kasabadaki yozlaşmayla savaşa harcadı. Open Subtitles فقد كرَّس حياته كاملة لمحاربة الفساد في هذه البلدة.
    yozlaşmayla ilişkim aslında böyle başladı. TED وهذا كيف بدأت علاقتي مع الفساد حقاً.
    Onlar bu dünyanın Siemens'leriydi, Fransa'dan, Birleşik Krallık'tan, Japonya'dan, Kanada'dan, Almanya'dan geliyorlardı ve sistematik olarak büyük ölçekli, sistematik yozlaşmayla yönleniyorlardı. TED كانت شركات سيمنز هذا العالم, الآتية من فرنسا, بريطانيا ,من اليابان من كندا, من المانيا كانوا منقادين بطريقة منهجية بواسطة الفساد النظامي الواسع النطاق.
    Rüşvet vermekte, uluslararası rakiplerinin çoğu kadar iyi değillerdi fakat güçlerini gösteremiyorlardı çünkü dünya, bu büyük yozlaşmayla yiyip bitiriliyordu. TED و لكنهم ليسوا بنفس المهارة في الرشوة كمهارة العديد من المنافسين الدوليين ولم يسمح لهم بإظهار قوتهم و جودتهم لأن العالم قد طغى عليه تماما هذا الفساد الشامل.
    Emniyet güçleri bu yozlaşmayla tamamen yeni bir savunma hattıyla savaşıyor lakin herkes eşit yaratılmamıştır. Open Subtitles "منظمة تطبيق القانون كافحت هذا الفساد بإستراتيجية دفاع جديدة" "ولكن ليسوا جميعًا سواسية"
    Emniyet güçleri bu yozlaşmayla tamamen yeni bir savunma hattıyla savaşıyor lakin herkes eşit yaratılmamıştır. Open Subtitles "منظمة تطبيق القانون كافحت هذا الفساد بإستراتيجية دفاع جديدة" "ولكن ليسوا جميعًا سواسية"
    Emniyet güçleri bu yozlaşmayla tamamen yeni bir savunma hattıyla savaşıyor lakin herkes eşit yaratılmamıştır. Open Subtitles "منظمة تطبيق القانون كافحت هذا الفساد بإستراتيجية دفاع جديدة" "ولكن ليسوا جميعًا سواسية"
    Emniyet güçleri bu yozlaşmayla tamamen yeni bir savunma hattıyla savaşıyor lakin herkes eşit yaratılmamıştır. Open Subtitles "منظمة تطبيق القانون كافحت هذا الفساد بإستراتيجية دفاع جديدة" "ولكن ليسوا جميعًا سواسية"
    Emniyet güçleri bu yozlaşmayla tamamen yeni bir savunma hattıyla savaşıyor lakin herkes eşit yaratılmamıştır. Open Subtitles "منظمة تطبيق القانون كافحت هذا الفساد بإستراتيجية دفاع جديدة" "ولكن ليسوا جميعًا سواسية"
    Emniyet güçleri bu yozlaşmayla yeni bir savunma hattıyla savaşıyor. Open Subtitles "منظمة تطبيق القانون كافحت هذا الفساد "بإستراتيجية دفاع جديدة"
    Lütfen anla, bu yozlaşmayla alakalı değil. Open Subtitles الرجاء، فهم هذا ليس حول الفساد.
    Seyahat ettik, sokaktaki sergi alanlarımız ülkedeki durumla, yozlaşmayla, kötü yönetimle ilgili politik duvar yazılarıyla doldu. TED لقد تنقلنا ، وأصبح موقعنا العام من المعرض المقام بالشارع مكاناً للشعارات السياسية وعن الأوضاع في البلد عن الفساد ، وعن القيادة السيئة .
    Emniyet güçleri bu yozlaşmayla tamamen yeni bir savunma hattıyla savaşıyor lakin herkes eşit yaratılmamıştır. Open Subtitles "{\1cHC0C0C0\4cHFFCC00}منظمة تطبيق القانون كافحت هذا الفساد {\1cHC0C0C0\4cHFFCC00}"بإستراتيجية دفاع جديدة "{\1cHC0C0C0\4cHFFCC00}"ولكن ليسوا جميعًا سواسية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more