| Aptal yumurtam, onun kalan üç spermine giden yolu buldu. | Open Subtitles | وجدت بيضتي الغبية طريقها لسائل منوي لازال لديه |
| Küçük yumurtam,benim dünyam,mucizem. | Open Subtitles | كما ترى بيضتي هي أجمل شيء فى حياتي .. هى معجزتي |
| Sonuçta bir milyon tane canlı yumurtam kaldı. | Open Subtitles | لقد حصلت فقط مليون بيضة قابلة للحياة نقاط. |
| Yağda pişmiş yumurtam yeniden çok yüksek bir fiyata erişti. | Open Subtitles | مرةً أخرى بيضي المخفوقة المقلية هاجمْ عالي جداً a سعر. |
| İki haftam var ve sadece bir yumurtam var. | Open Subtitles | لدي فقط اسبوعين . ولدي فقط بويضة واحدة فقط واحدة |
| Nasıl oluyor da, benim yumurtam bir bebek olmuşken sen seksi düşünebiliyorsun? | Open Subtitles | كيف تستطيع التفكيرَ بالجنس بينما لديّ طفلٌ من بويضتي هناك؟ |
| Zamanım...tükenmiş durumda. Şansımı kaybettim. Ve şimdi sadece 2 yumurtam kaldı. | Open Subtitles | ليس لديّ الوقت , لقد فوّت فرصتي والآن تبقى لدي بويضتان |
| Melez yaşlandırma süreci çalışmalarını hızlandırmanın sayesinde yedek Kraliçe yumurtam nerdeyse olgunluğa erişti. | Open Subtitles | بفضلِ مجهودكَ في تسريعِ عمليّةِ عنصر التهجين... أصبحت بيضةُ الملكة البديلة بالغةً تقريباً. |
| Kraliçe yumurtam hızla büyüyor. | Open Subtitles | بيضتي الملكيّة تنمو بسرعة. |
| Öyle şükrediyorum ki. - Bu benim yumurtam. | Open Subtitles | جداً ممتنه هذه بيضتي |
| Zavallı küçük yumurtam! | Open Subtitles | لا .. لا .. بيضتي العزيزة |
| Onu yanında getir. Ve yumurtam çatlarsa bana haber ver. | Open Subtitles | -وأتصل بي إذا بيضتي بدأت تفقس |
| Kuğu nedir? yumurtam. | Open Subtitles | -تلك بيضتي تفقس |
| Bekledim, bekledim ve bir yumurtam kalana kadar bekledim. | Open Subtitles | وانتظرت وانتظرت وانتظرت حتى بقيت دي بيضة واحدة. |
| Sadece bir yumurtam var. | Open Subtitles | لديّ بيضة واحدة فقط |
| Koordinatları navigasyon sistemime ekle ve gelince yumurtam rafadan olsun. | Open Subtitles | حمل تلك الأحداثيات إلى جهاز ملاحتي وأبقي بيضي جاهز |
| - Sahanda yumurtam nerede? | Open Subtitles | -وأين بيضي المقلي؟ |
| Çok şanslı. Lütfen. Bol bol yaşayabilen yumurtam var. | Open Subtitles | نحتاج إلى الحظ لإيجاد بويضة صالحة |
| O benim çocuğumun annesi. Kim demiş! O benim yumurtam. | Open Subtitles | إنها كذلك كالجحيم لقد كانت تلك بويضتي |
| Sadece iki yumurtam kaldı. | Open Subtitles | كانت لدي بويضتان متبقيتان |
| Melezi büyütmeyle ilgili başarılı çalışman sayesinde yedek Kraliçe yumurtam olgunlaşmak üzere. | Open Subtitles | بفضلِ مجهودكَ في تسريعِ عمليّةِ عنصر التهجين... أصبحت بيضةُ الملكة البديلة بالغةً تقريباً. |