"yumurtanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • البيضة
        
    • البيض
        
    • بيضة
        
    • بيض
        
    • البَيض
        
    • البيضه
        
    • للبيضة
        
    • بيضتك
        
    • يجتمع بالكروموسوم
        
    • البويضة
        
    • من الكرّاث
        
    Şa... şaka yapıyordum. Yumurtanın burada güvende olacağından emin misin? Open Subtitles لقد كنتُ أمازحكَ. أأنتَ متأكد بأنكَ البيضة في مأمن هنا؟
    Çünkü haklısın. Yumurtanın içindeki dehşet verici ve çoktan serbest kaldı. Open Subtitles وأنت كنت محقًا، ما داخل تلك البيضة لهو أمر مرعب كالجحيم
    Şimdi Yumurtanın içine geri girecekler. TED و هاهما الآن يُسكبان مجدّداً داخل البيضة.
    Ben de amirime gittim ama amirim Yumurtanın tarafını tuttu. Open Subtitles لذا تكلمت مع الكابتن .ولكن الكابتن أخذ صف لفة البيض
    Daha önce de dediğim gibi, daha önce hiç Yumurtanın beyazından omlet yapmamıştık. Open Subtitles حسناً, مثلما قلت. لم يسبق أن فعلنا ذلك من قبل مع بياض البيض
    Cep telefonunu, haftalar boyunca bir Yumurtanın yanında çaldırırlar. Open Subtitles تركوا تليفون محمول يرن بجوار بيضة لأسابيع.
    Taze Yumurtanın ne kadar ettiğini biliyor musun? Open Subtitles أتعلم كم تُكلف البيضة الطازجة هذه الأيام؟
    Yumurtanın içindeki minik yaşam, buzun ısırıklarına birkaç saniye bile dayanamaz. Open Subtitles ان الحياة محتواة بداخل تلك البيضة الهشة ولن تحتمل قضمة الصقيع لاكثر من بضع ثوان
    Tyson gibi şirketler Yumurtanın çatlamasından kesime kadar tavuğa sahip oluyorlar. Open Subtitles شركة مثل تايسون تملك الطيور من اليوم التي تسقط فية البيضة الي اليوم الذي تذبح فيه
    İlk olarak, Yumurtanın taze olduğuna emin olun. Open Subtitles أولاً, يجب أن تتأكدوا مِن أن البيضة طازجة.
    Yumurtanın Alexander'da olduğunu ispatlasak bile polis ona dokunamaz, arayamaz. Open Subtitles حسنا, حتى وان لم يكن بإمكاننا اثبات بان اليكساندر لديه البيضة, الشرطة لايمكنهم حتى لمسه.
    Şimdi, çocuklar, Tara Yumurtanın yerini belirler belirlemez Eliot ve Parker, siz devreye girip onu alıyorsunuz. Open Subtitles الان شباب, عندما نضع أعيننا على البيضة, إليوت, باركر ستقومون بتنظيف كل شئ.
    Yumurtanın olduğu oda. Open Subtitles هذه هي الغرفة التي كانت توجده بها البيضة.
    Çünkü aslında esas olanın, Yumurtanın, çırpılmamış hale dönüşü olduğunu farkediyor olmalısınız. TED لأنكم ربّما قد لاحظتم أنّ ما يحدث في واقع الأمر هو أنّ البيض يفصل بعضه عن بعض.
    Eklem sıvısı Yumurtanın beyazına benzer bir yoğunluktadır. Ve temel görevi, eklemler arası tampon olarak birbirlerinin üzerinden kaymalarını sağlamaktır. TED السوائل الزليلية تقريبًا تشابه تركيب صفار البيض وغرضها الأساسي هو حماية العظام ومساعدتها على الانزلاق بين بعضها البعض
    Üzüm reçelini Yumurtanın içine koymak istediğinden emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكد أنك تريد وضع مربى العنب على البيض ؟
    Yumurtanın kolesterol içerdiği kanıtlanmış olmasına rağmen kan dolaşımındaki kolesterol seviyesini artırdığı kanıtlanmadı. Open Subtitles انسى ذلك ،عندما اكتشفوا ان البيض يحتوي على الكولسترول لم يثبتوا أنه يؤثر على معدله لدى الإنسان
    Hepsinin tepesine küçük bir delik açıp, Yumurtanın akını ve sarısını oradan çekip alıyorlar. Open Subtitles في كل نهاية بيضة وبعدها يسحبون مافي داخلها
    Ben omlet alıcam. Acaba Yumurtanın beyazıyla omlet yapabilir misin? ama arpacık soğanla birlikte. Open Subtitles هل بوسعي أن أطلب بيض مخوف مقلي مع القليل من الكرّاث البني دون ملح؟
    Yumurtanın, özellikle ticari Yumurtanın bir zamanlar sandığımız kadar sağlıklı bir gıda olmayabileceğini gösteren çarpıcı miktarda bilimsel kanıtı keşfettiğimde şoke oldum. Open Subtitles صُدمتُ لاكتشاف الكمّ الكبير من البراهين العلمية التي تبيّن أنّ البَيض وبخاصّة البَيض التجاري يجوز أن لا يكون
    Tek elle kırılmış Yumurtanın tavadaki o cızırtısı. Open Subtitles إنه فقط صوت طشيش البيضه على المقلاة التقليب بيد واحده
    Yumurtanın koordinatlarını bilmiyoruz komutanım. Open Subtitles لا توجد إحداثيات للبيضة يا سيدي
    Evet, sanırım biraz tuhaf. Kendi Yumurtanın sergilenmesi. Open Subtitles أظن بأن هذا منحرف قليلاً بإمتلاكك بيضتك الخاصة في معرض
    Ve bu senaryoda, ve bu bir örnekte şunu hayal etmenizi istiyorum, sperm Y kromozomu taşıyor, Yumurtanın X kromozomuyla birleşiyor. TED وفي هذا السيناريو ، أريد أن أتصور ذلك ، في حالة واحدة ، الحيوان المنوي يحمل كروموسوم Y ، يجتمع بالكروموسوم X للبويضة .
    Peki döl nasıl Yumurtanın içine giriyor? Open Subtitles حسناً ، كيف يتم إدخال التخصيب داخل البويضة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more