Onlar Küçük Asya'da yaşadılar ve yaklaşık yüz yıl önce olan bir soykırımdan sonra Yunanistan'a kaçtılar | TED | كانوا يعيشون في آسيا الصغرى، ثم هربوا إلى اليونان بسبب الإبادة الجماعية التي حدثت قبل مئات السنين |
Gizlice sınırı geçip Yunanistan'a gidersin. | Open Subtitles | فأنت حر فتستطيع ان تتسلل عبر الحدود إلى اليونان |
Yunanistan'a gidiyorum. Daha fazla burada kalamam. | Open Subtitles | سأتوجه إلى اليونان أنا لا أستطيع البقاء هنا |
Yunanistan'a gidiyordu. Ama asla oraya ulaşamadı. | Open Subtitles | لقد كان ذاهبا إلى اليونان هو ما كان ليفعل هذا أبدا |
Ordularımızdan ikisi de Yunanistan'a gidince tuzağa düşecekler. | Open Subtitles | وبالتالى عندما يصل جيشنا معاً إلى اليونان . سيكونوا قد حوصروا |
Keşke Yunanistan'a gitseydim de senden ve bu evden uzaklaşabilseydim. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت في طريقي إلى اليونان حتى أكون بعيدة عن هذا المنزل وبعيدة عنك |
Kız kardeşim kaybettiği için ben Yunanistan'a gidip bulurum. Güzeller güzeli torunum! | Open Subtitles | لقد أضاعتهم أختي سأذهب إلى اليونان وأبحث عنهم حفيدتي الجميلة |
Birlikte güçlü bir ordu toplayıp Yunanistan'a harekete geçiyorlar son savaşın gerçekleşeceği Filippi ovasına. | Open Subtitles | يقومان بجمع جيش ضخم ويرحلان إلى اليونان وهناك، في سهل فيلبي، تحدث المعركة الأخيرة |
Bütün bunlar bitince dediğin gibi Yunanistan'a gideriz. | Open Subtitles | وحينما ينتهي كلّ شئ سنذهب إلى اليونان كما قلت |
Ve evet, Suriyeli göçmenlere yardım etmek için Yunanistan'a gitti. | Open Subtitles | ونعم ،ذهبت إلى اليونان لمساعدة اللاجئين السوريين |
Howie, Yunanistan'a varmadan önce seni uyarmış olayım, Acropolis'te ana yolun dışında. | Open Subtitles | "هاوى " ، يجب أيضاً أن أحذرك قبل أن نصل إلى اليونان أن "الأركوبوليس " ليس أيضاً على الطريق الرئيسى |
Şey Yunanistan'a birine göre İran'a Kartaca'ya ve yine bir diğerine göre, Galya'ya. | Open Subtitles | حسنا... ... إلى اليونان... ... آخر ، فارس... |
Hitler'in Balkanlar üzerinden Yunanistan'a güçlü takviye birlikleri göndermesi bekleniyor çünkü Naziler Kuzey Afrika'ya tedarik yolları oluşturmaya çabalıyorlar. | Open Subtitles | ويتوقع بأن يرسل هتلر العديد من التعزيزات الضخمة لدول البلقان و إلى اليونان بينما يكافح النازيون من أجل إبقاء طرق الإمدادات لشمال أفريقيا |
evet,Yunanistan a gidiyorum yani,sen geliyorsun aniden mi ? | Open Subtitles | -نعم ، أنا ذاهب إلى اليونان أيضا -أعني ، أن آت -فجأة ؟ |
Yunanistan'a tabi ki gideceğiz ama kendi imkanlarımızla tamam mı ? | Open Subtitles | بالطبع سنذهب إلى " اليونان " ولكن بمالنا الخاص ، حسنا ؟ |
eğer Priya isterse,hindistanı bırakıp Yunanistan a gidebilir mutlaka bunu düşünmüştür dün geceki gürültüyü gördü | Open Subtitles | إذا قررت " بريا " ، تر ك الهند وذهبت إلى اليونان لابد أنها فكرت في ذلك لقد رأيت الفوضى التي سببها الليلة الماضية |
Karımla birinci sınıfta Yunanistan'a uçmuştuk. | Open Subtitles | أنا وزوجتي سافرنا على الدرجة الأولى إلى "اليونان" |
Birkaç gün sonra, önce D.C.'ye, oradan da Roma'ya ve Londra'ya gideceğim sonra da Yunanistan'a geçeceğim. | Open Subtitles | سأمر العاصمة خلال يومين ،"في طريقي إلى "روما "ثم "لندن "ومن ثم إلى "اليونان |
Almanlar Sicilya'dan Yunanistan'a yeniden konuşlanıyorlar. | Open Subtitles | الألمان ينتقلون من صقلية إلى اليونان |
Belki İtalya'da biraz vakit geçiririm. Yunanistan'a seyahat ederim. | Open Subtitles | "ربما أقضي بعض الوقت في "ايطاليا "وأسافر إلى "اليونان |