"yunusları" - Translation from Turkish to Arabic

    • دلافين
        
    • دولفين
        
    • والدلافين
        
    • الدلافين
        
    • الدولفين
        
    yunusları düşünürsek... sahile vurmuş yunusları, Open Subtitles ..لو فكرنا بالدلافين ,في حالة دلافين الشاطيء
    Pasifik beyaz yavru yunusları. Open Subtitles دلافين المحيط الهاديء بيضاء الجانب
    Ertesi gün, Lerner Denizcilik Labaratuarı'ndaki yunusları serbest bırakmaya çalıştığım için Bimini hapishanesindeydim. Open Subtitles "في اليوم التالي، كنت في سجن "بيمني لمحاولة تحرير دولفين من معمل "ليرنر" البحري
    O günden itibaren esaret altındaki yunusları serbest bırakmaya çalışacaktım. Open Subtitles سأُحرّر كل دولفين أسير أستطيع تحريره
    Ben de suyun üzerinde sıçrayan kambur balinaları ve yunusları düşündüm. TED وكنت أفكر قي وثبة الحيتان الحدباء في الماء والدلافين
    Balıkçı feneri. Denizi, kayalıkları, yunusları görebilirsin. Open Subtitles ضوء صيد الأسماك، يمكنك من رؤية البحر والشعاب المرجانية والدلافين
    Annem ve ben yunusları severdik... bu bizim birlikte... paylaştığımız birşeydi. Open Subtitles أنا وأمي كلانا نعشق الدلافين لذا فهذا كان شيئا مشتركا بيننا
    - Jasmine yunusları seviyor. Open Subtitles ياسمين لديها شىء من أجل الدولفين
    Evet, boğulan yunusları koymak süper olurdu Open Subtitles نعم، دلافين مختنقة ستكون فكرة رائعة
    Yerel afalina yunusları Laguna'da çok meşhurdur. Open Subtitles دلافين البطلينوس مشهورة في لاكونا.
    Miami yunusları. Futbol takımıymış. Open Subtitles -فريق (دلافين ميامي)، كرة قدم
    Burada Taiji'de Balina Müze'sine gidip yunusları izledikten sonra yunus eti yiyebilirsiniz. Open Subtitles "هنا في "تايجي يمكنك الذهاب إلى متحف الحيتان لمشاهدة عرض الدلافين وأكل لحم دولفين في الوقت ذاته
    Neden takıma yunusları da almıyoruz? Open Subtitles لما لا نضيف دولفين الى الفريق
    Miami yunusları kasketinde, küçük yunus da kasket takıyor. Open Subtitles في خوذة نادي (ميامي دولفين) الدلفين الصغير أيضًا يرتدي خوذة
    - Yani, sörf olayını okyanusu, yunusları Zen işini falan filan. Open Subtitles -‬ أعني لقد تقبلتُ أمر ركوبِ الأمواج المحيطاتُ والدلافين والأشياءُ التافهة, وإلخ وإلخ, وإلخ
    Balinaları, yunusları, orada yaşayan her şeyi deneyimledik ve kaydettik. Open Subtitles الحيتان والدلافين وأي شيء هناك... ونحن نحاول وسجل.
    National Geographic veya Mutual of Omaha programlarını izlerken balinaları ve yunusları gördüğümde, o yaşımda bana büyük ilham vermişlerdi. Open Subtitles أُشاهد المقاطع الخاصة لقناة "ناشونال جيوجرافيك".. أو المقاطع الخاصة لقناة "أوماها".. وأشاهد الحيتان والدلافين كما لو كانت أطفال صغيرة..
    yunusları, maymunları ve filleri TED'e nasıl getirebileceğimizi TED'le görüşmeye başladık. Sonra bunun işe yaramayacağını fark ettik. TED بدأنا الآن بالحديث مع تيد عن طريقة لإحضار الدلافين والقردة العليا والفيلة إلى تيد، وتبين لنا أن الأمر لن ينجح.
    Kitty, sana Bob ile aldığım öpüşen yunusları da mı satıyorsun. Open Subtitles كيتي لقد لاحظت انك تبيعين الدلافين التي تقبل . بعضها التي اشتريناها لكم انا و بوب
    Jasmine, yunusları çok sever. Bilmiyorum. Open Subtitles ياسمين لديها شىء من أجل الدولفين
    denizaltılara mayın yerleştiren yunusları yetiştirirler ve kafanı gövdenden ayırmak ıçın... şirin tüylü hayvanları. Open Subtitles والذين يدربون حيوانات الدولفين على لصق الالغام على الغواصات وحيوانات ذكيه ... ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more