"yuvasına" - Translation from Turkish to Arabic

• عش
• وكر
• عرين
• جحر
• لعش
• أعشاش
• روضة
• بعش
• العش
• لعشه
• عشه
• كثيب
• عشّ

O akşam Charlotte koca avcısı olarak yeni kariyerine başlarken Miranda stressiz yuvasına döndü.
ذلك المساء، كما بدأت شارلوت مهنتها الجديدة كزوج، صياد، عاد ميراندا موطن لريشة لها خالية من الإجهاد عش الحب.

Neyse, Dişi yuvadan yuvaya gezip, kararını vermek için değişik çiftleşme opsiyonlarını değerlendirirken erkek kuş umutsuzca çırpınarak, dişiyi yuvasına çekmeye çalışır.
عموماً الأنثى تذهب من عش إلى آخر كما تعلم, تتفحص كل خيارات تزواجها المختلفة تحاول أن تتخذ قراراً

Hilda, dairemi seks yuvasına çevirmene izin vermeyeceğim!
هيلدا.. لن ادعك تحولين شقتي الى وكر دعارة

Kölenin biri ejderhanın yuvasına giden gizli bir yol keşfederek enfes hazineyi bulur, uyuyan ejderhayı görür, yavaşça içeri süzülür ve altın bir kupa çalar.
ويكتشف عبد ممرا سريا ،يهبط نحو عرين التنين فيجد الكنز البديع ،ويرى التنين النائم فيزحف للداخل ويسلب الكأس الذهبية

Ailesinin yuvasına dönmek yerine, açık alanda kestiriyor.
بدل أن يرجع إلى جحر العائلة فإنه يغفل في العراء

Mavi kelebek gibi o da yavrularını karınca yuvasına yerleştirmek istiyor.
هو الآخر كالفراشة الزرقاء يريد ايصال صغاره لعش النمل.

Eğer bu tabaklar doğru sıcakta değilse bakteri yuvasına dönüşürler.
إذا لم تبقَ هذه الأطباق في درجة حرارة معينة، ستصبح أعشاش من البكتيريا

Hayalarımı bala bulayıp, karınca yuvasına sokmayı tercih ederim.
انا افضل ان امسح خصيتي بالعسل وان اضعهما في عش النمل

Seninle buraya aidim, başkent dedikleri güneydeki o fare yuvasına değil.
أنتمي إلى هنا معك ليس للجنوب في عش الجرذان هذا الذي يطلقون عليه العاصمة

Bu küçük yanlış adım başıma bela olacak, ama sen şeyini arı yuvasına sokabilirsin.
هذه العثرة الصغيرة ستكون ألم لي، لكنّك لربّما ألصقت للتوّ نفسك في عش الدبابير.

Böyle iyi gizlenmiş bir iğnesiz arı yuvasına... ancak bir şempanze girebilir.
الشمبانزي فحسب في مقدوره اقتحام عش يعود لنحلٍ منزوع الإبر وحسن الستر كهذا

Yapmamıştır. Penisini yaban arısı yuvasına soktu, değil mi?
أدخل قضيبه في عش الدبابير ذلك، أليس كذلك؟

Hiç de sanat eseri hırsızlarının yuvasına benzemiyor.
بالتأكيد لا تبدو مثل وكر للصوص الفن الراقي

Tanrı şahidim, senin ev dediğin o uyuşturucu yuvasına gideceğim ve Bayan Botwin'e kelepçeleri bizzat takacağım.
سأقوم بالزحف إلى وكر المخدرات الذي تسميه المنزل , وسأقوم بوضع الأصفاد على السيدة بونوين

Bence kötülük yuvasına dönüp, birkaç ışın tabancası alalım, yan yan tutarak çete gibi üstüne saldıralım.
أرى ان نعود إلى عرين الشيطان لنجمع بعض الأسلحة ونحيطه من جميع الجهات، ونصبَّ عليه النيران

Bu cadıyı izlemektense kafamı yılanın yuvasına sokmayı yeğlerim.
افضل ان اضع رأسي ..... في جحر افعى على ان اتبع ساحره لاي مكان

Şimdi eşek arısı yuvasına çomak sokmanın sırası değil.
هذا ليس وقت التحديق لعش الدبابير

Yumurtalarını başka bir kuşun yuvasına bırakıyorlar, ve diğer kuşun kendi yavrularını yetiştirmesine izin veriyorlar.
تطرح بيضعا في أعشاش الآخرين ثم تدع ذلك الطير يربي أطفالها

Beni şu çocuk yuvasına yazdırıp, hayatım boyunca mutlu yaşamamı istiyorsun, ha?
تُريدُني أَنْ أُسجّلَ في تلك روضة الأطفال والعيش بسعادة أبداً بعد الان؟

Guguk kuşu başka bir kuşun yuvasına yumurtladığında o yuvaya ne yapar biliyor musun?
هل تعرف ماذا يحدث عندما تفقس بيوض بعش طير آخر؟

Şimdi kendi yuvasına döndü ve ilk eşiyle birlikte yuvadaki yavrulara bakıyor.
الآن يعود بجانب عشه ومع زوجته الأولى يعتني بالصغار التي أشغلت العش الآن.

Plan, onu izlemekti. İblis bizi yuvasına götürecekti.
الخطة كنت أن نتتبعه ونترك الشيطان يأخذنا لعشه

San Francisco'nun köprü ayağındaki karınca yuvasına benzediğini söyler.
انه يقوول ان سان فرانسسيكوا كثيب النمل علي خطوه من جسر

-Bir Blue Jay asla başka bir kuşun yuvasına oturmaz.
الزرياب الأزرق لا يجلس على عشّ الطير المخادع