"zahmetinden" - Translation from Turkish to Arabic

    • عناء
        
    • متاعب
        
    Obito'dan Bijuu'ları bile çıkartıp onu zayıflatma zahmetinden kurtardın beni. Open Subtitles ،فقد استخرجت وحوش البيجو من أوبيتو .موفرًا علي عناء إضعافه
    Sizi arama zahmetinden kurtaracağım efendim. Open Subtitles سوف أوفر عليك عناء البحث لقد قمت بانتقائها
    Bakıyorum da arkadaşın Ronald seni çikolata kurbağalarını açma zahmetinden kurtarmış. Open Subtitles أرى صديقك رونالد قد وفر عليك عناء فتح ضفادع الشوكولاته
    Bu sayede onu öldürme zahmetinden de kurtulmuş olduk. Open Subtitles وهذا الأمر سيُريحُنا من متاعب قتله بأنفسنا
    Burayı satışa uygun hale getirme zahmetinden kurtulacağım sadece. Open Subtitles ستوفرين عليّ متاعب نقل الملكية إلى السوق مجدداً
    Görüyorum ki bizi onu idam etme zahmetinden kurtarmışsın. Open Subtitles أرى أنكِ لم تواجهي أية متاعب بِأعدامه
    Eğer hikayesi anlattıklarına uyarsa, Sizi beni öldürme zahmetinden kurtaracağım. Open Subtitles لو وافقت قصّته ذلك فسأوفّر عنك عناء قتلي.
    Durma, nasılsa başaramayacaksın. Seni öldürme zahmetinden de kurtulmuş olurum. Open Subtitles أمضي ، لكنكَ لنّ تنجح ،هذا سيوفر عليّ عناء الأجرام بحق نفسي.
    Beni merkeze götürmek istiyorsunuz. Sizi soru sorma zahmetinden kurtarıyorum. Open Subtitles أنت تريد أخذي لمركز الشرطة أوفر عليك عناء السؤال
    Beni, seni arama zahmetinden kurtarmış oldun. Buraya kadar bana kasedi vermeye mi geldin? Open Subtitles وفرتي عليّ عناء البحث عنك هل أتيتِ إلى هنا كي تعطيني التسجيل وحسب؟
    Beni bütün bu vampirleri öldürme zahmetinden kurtardın. Open Subtitles وفّرت عليّ عناء قتل كلّ مصّاصي الدماء هؤلاء بنفسي
    Seni bir başka arabayı daha çalma zahmetinden kurtarayım dedim. Open Subtitles ارتأيت أن أوفّر عليك عناء التطفّل على سيّارة أخرى.
    Merak ediyorum da şimdi seni buraya getirdiğime göre kendimi seni aramak zahmetinden kurtarsam mı Toby? Open Subtitles ما أتساءل لأجله هو هل أوفر على نفسي عناء البحث عنك فأنت بين يدياي هنا الآن
    Bence beni, seni öldürme zahmetinden kurtarmak için camdan atla hemen. Open Subtitles أعتقد أن عليك القفز من الشرفة لإعفائي من عناء قتلك.
    Bence beni, seni öldürme zahmetinden kurtarmak için camdan atla hemen. Open Subtitles أعتقد أن عليك القفز من الشرفة لإعفائي من عناء قتلك.
    Ama şimdi beni taşı alma zahmetinden kurtaracaksın. Open Subtitles لكن الآن، ستوفري علي متاعب جمع الأحجار.
    Beni tanıştırma zahmetinden kurtarıvermişsin. Open Subtitles أترى أنقذتني من متاعب التعريف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more