Zaman'ın kazanmasına izin veremeyiz. Kızları helikoptere bindirin. | Open Subtitles | لا يمكننا ان نعطي زومان الانتصار ضع الفتيات على الهليكوبتر |
Zaman'ın askerleri kıtalararası nükleer bir füze fırlatma girişiminde bulundu. | Open Subtitles | في منطقة عسكرية للاسلحة قوات زومان تعتزم اطلاق صاروخ باليستي عابر للقارات |
Sayın Başkan, Zaman'ın füzeleri başarılı bir şekilde fırtabilme ihtimalini biliyor muyuz? | Open Subtitles | سيد الرئيس, نحن لا نعلم زومان قادر على اطلاق اي من هذه الصواريخ ان تنفجر في يديه? |
Jennifer, Jones'u öldürmemize ya da değiştirmemize Zaman'ın izin vermemesi gibi bir şeyler söyledi. | Open Subtitles | جينيفر) قالت شيئا) عن أن الزمن لن يدع (جونز) تموت أو يغيرها |
Ayrıca Zaman'ın uzun, beyaz bir sakalı olduğunu ve "Buralara gelip zaman yolculuğunu bulan insanı öldürmeyesiniz." yazan fermanı olduğunu da söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبرتك أيضا أن الزمن لديه لحية بيضاء طويلة ...و قائمة من الوصايا عليكم أن لا تسافروا عبر الزمن و تقتلوا خالق السفر عبر الزمن |
Birkaç gün önce Talbot, Umair Zaman'ın psikiyatri kayıtlarının 3 sayfasını yollamıştı. | Open Subtitles | منذ عدة ايام استطاع تابلبوت ارسال 3 صفحات لنا بالفاكس بشأن تقرير عن عن حالة زومان الصحية النفية |
Asıl mesele şu ki Amir Zaman'ın generallerinden birini Zaman'ı tutuklayıp başa geçmesi için ikna ettim. | Open Subtitles | لقد اقنعت احد جنرلات زومان ان يعتقله ويستلم السلطة |
Anlaşılmıyor ama sanırım Zaman'ın, karısını genç erkeklerle seks yaparken izleme sonra da onları işkence ederek öldürmeden önce daha erkeksi hissedebilmek için onların cinsel organlarını tüketme fantezisi varmış. | Open Subtitles | حسنا , الامور ليست واضحة لكن يبدوا ان زومان لديه تخيلات بشماهدة زوجته تعاشر رجالا صغار السن |
Zaman'ın nükleer gücünü elinden almanın tek yolu var ve ben de bunu yapacağım. | Open Subtitles | هناك طريقة واحدة لتعطيل قوة زومان النووية |
Talbot, beni dinle! Zaman'ın pilotu geri çağırmasını sağlamalısın. | Open Subtitles | تابلبوت , اسمعني عليك ان تجعل زومان يتصل مجددا بالطيار |
Zaman'ın pilotu geri çağırmasını sağlamamızı istedi. | Open Subtitles | قال ان علينا ان نجعل زومان يتصل بالطيار مجددا |
İşte bu yüzden Zaman'ın psikiyatristiyle iletişime geçtik. | Open Subtitles | لهذا تواصلت مع طبيب زومان النفسي السابق |
Eğer işler çığrından çıkarsa Zaman'ın kafasını patlatmalısın. | Open Subtitles | اذا ساءت الامور ستطلق على زومان في رأسه |
Zaman'ın beynini patlatmaya hazır. | Open Subtitles | انه مستعد لتفجير رأس زومان على الحائط |
Zaman'ın, İsrail'i yok etmesi. | Open Subtitles | زومان يدمر اسرائيل, |
Zaman'ın psikiyatri dosyasını gösteriyor. | Open Subtitles | انه يظهر ملف زومان النفسي |
Zaman'ın bilinç sahibi olduğunu ve düşünmek için Jennifer gibi Önemliler'e ihtiyaç duyduğunu sen söylemiştin. | Open Subtitles | أنت التي أخبرتنا أن الزمن ...يملك وعيا و أنه يحتاج الرئيسيين مثل جينيفر) ليفكر) |