Rahim boyunun zamanından önce kısalıp açılması anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني أن عنق رقمك يضيق ويفتح قبل أوانه |
Ben olsam zamanından önce karar vermezdim. | Open Subtitles | لا أريد المخاطره بنشره قبل أوانه |
zamanından önce hiçbir söz vermemeliydi. | Open Subtitles | هو مَا كَانَ يَجِبُ أَنْ يَجْعلَ أيّ وعود قبل الأوان. |
Ve sizi zamanından önce sokaklara salmak ne sizin ne de bu şehir için iyi olmayacaktır. | Open Subtitles | ولن يكون من العدل لك أو للمدينة أن نضعك في الشارع قبل الأوان |
Ama testleri zamanından önce yapmak kötü bir fikir. | Open Subtitles | الا أن العمل بسرعه على هذا القرش قبل الموعد كان فكره خاطئه جدا |
Yazılımı, kasabalara ve şehirlere götürmek istiyoruz, böylece insanlar bu yazılımın önemli olduğunu anlayacak ve nasıl kullanılacağını bilecekler ve bu yazılım, böylece zamanından önce, toparlanmayı sağlayan mikro-bilgilerle uygulanabilecek. | TED | نحن نعمل على إيصال البرمجيات إلى أماكن يتوقع الناس وجودها فيه، وذلك حتى يعرف الناس كيفية استخدامها وحتى يمكن تعبئتها قبل الموعد المحدد بالمعلومات الدقيقة التي تقود إلى التعافي. |
Bize saldırırlarsa zamanından önce ayrılacağımızı düşünenler var. | Open Subtitles | فإننا ربما نتخذ قرارا بالمغادرة قبل أوانها هم لا يفهمون عما يتحدثون لو كانت هذه القضية. |
Bazı insanlar zamanından önce ölürler, diğerleri bu sayede yaşayabilsin diye. | Open Subtitles | بعض الأشخاص يموتوا قبل وقتهم و الآخر ينال فرصة العيش |
Bu zamanından önce yaşlanmak gibi değil. | Open Subtitles | ومن لا حول الشيخوخة قبل وقتك. |
zamanından önce öbür dünyaya göçebilir. | Open Subtitles | فلربما نوصله للجحيم بسلاسة قبل أوانه |
Dışarıda, güçlerini, zamanından önce kullandırtıyoruz. | Open Subtitles | ووحدها في العالم الخارجي ونحن نجعلها تستخدم قدراتها قبل الأوان |
Eğer baş muhafız ve Sör Locke zamanından önce ölürlerse yemin ettikleri görevlerinin getirdiği bir risk olduğunu varsayarım. | Open Subtitles | لكن المأمور والسيد لوك لن يموتا قبل الأوان وأنا سأفترض أنهما قتلا بسبب أدائهما للواجب الذي أقسما عليه |
Bu bok yüzünden zamanından önce biten şeyleri sıralıyorduk. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن أمور التي انتهت قبل الأوان |
Seni zamanından önce uyandırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر على أيقاظي لك قبل الموعد ...المحدد |
Bu onu neden zamanından önce kaçırdığını da açıklar. | Open Subtitles | ذلك يفسر لما إختطفها قبل الموعد المتوقع |
Ama zamanından önce onları ürkütmeyin. | Open Subtitles | لكن لا تخيفونهم قبل الموعد |
Bazı yıIdızlar çok parlar ve zamanından önce ölür. | Open Subtitles | بعض النجوم تلمع بشدة لدرجة انها تحترق قبل أوانها |
Benim zed-7-epsilon peluş saldırım zamanından önce başladı. | Open Subtitles | تم تفعيل الدمية الهجومية قبل أوانها |
12'sinin zamanından önce öldüğü söyleniyor. | Open Subtitles | وَ 12 من هؤلاء الناعين يقولون أنّهم ماتوا قبل وقتهم |