"zaman alacağını" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيأخذ وقتاً
        
    • تستغرق وقت
        
    • سيستغرق وقتاً طويلاً
        
    • ستأخذ وقت
        
    Kayıp Şahıslar'ı aradığımda birinin gelmesinin zaman alacağını söylemişlerdi ama hepiniz buradasınız. Open Subtitles عندما اتصلت بقسم التحقق بالأشخاص المفقودين قالوا أن الأمر سيأخذ وقتاً قبل أن يأتي أحد لكن ها أنتم ذا
    Annemin beni affetmesinin uzun zaman alacağını düşündüm. Open Subtitles اعتقدت بأنه سيأخذ وقتاً طويلاً من امي لكي تسامحني
    - Gerçeğine yakın olur demiştin. - zaman alacağını söyledim. Open Subtitles لقد قلت أنها ستنقبض - لقد قلت أن ذلك سيأخذ وقتاً -
    Çok faydalı olacak çünkü Martha Stewart, elmalı turtanın hakikaten çok zaman alacağını ve meyveli tatlılar arasında farklı bir yeri olduğunu söylüyor. Open Subtitles لأن مارثا ستيورت تقول أن فطيرة التفاح في الحقيقه تستغرق وقت طويل و صعبه بـ جميع أنواع حلويات الفواكه بسيطه جداً، لكن معقداً جداً
    - Uzun zaman alacağını sanıyordum Jen. Open Subtitles -ظننت إنها تستغرق وقت أطول يا (جين)؟ -أطول لماذا؟
    Neden? Üzerlerine vericileri takmanın çok zaman alacağını söylüyor. Open Subtitles يقول أن وضعهم سيستغرق وقتاً طويلاً
    Yemek yapmak için bu kadar çok zaman ayırırsan... Çocuk bezlerini değiştmenin ne kadar zaman alacağını merak ediyorum.. Open Subtitles جاي " إذا كنت اخذت هذا الوقت كله في قلي " السمكة ، كم ستأخذ وقت تغيير ملابس الطفل
    Sana zaman alacağını söylemiştim. Open Subtitles أخبرتك أنه سيأخذ وقتاً
    Yok, acele ediyor ama her şeyi toplamanın zaman alacağını söyledi. Open Subtitles -لا لا، لقد أنهى هذه بسرعة، لكنّه قال أن جمعها سيستغرق وقتاً طويلاً
    Mahkemenin zaman alacağını biliyordu tam zamanında kaçmış oldu. Open Subtitles لقد علم أنها ستأخذ وقت لتحول إلى المحكمة ثم سيهرب بعدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more