Bütün bu zaman boyunca devam eden tek şey broşun değeri ve benim daha azına yatıracak param yok. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كان يشتمل على قيمته طيلة الوقت هو تلك القلادة ولا أستطيع الاستثمار بشيء أقلّ مِنْ ذلك |
Tanrım, bütün bu zaman boyunca ruhun, burnumuzun dibinde olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | ياإلاهي, لا أثدق أن الروح كانت تحتنا طيلة الوقت |
Bütün bu zaman boyunca geri gelip, onunla aramı düzeltmeyi planladım. | Open Subtitles | وطوال الوقت انا كنت اخطط للعودة واجعل الأمر بين يديه |
Bu kızlar okulda bütün zaman boyunca bunu yapmıyorlar mı? | Open Subtitles | تعرفين ، تلك الفتيات في المدرسه والـلاتي ،يفعلنها طول الوقت |
Laboratuvarımda, öyle araçlar geliştiriyoruz ki sadece mekanda gezinmeyi değil zaman boyunca da gezinmeyi mümkün kılıyoruz. | TED | في مختبري، نقوم بتطوير أدوات للسفر ليس فقط في الفضاء ولكن أيضا من خلال الوقت. |
Bütün bu zaman boyunca, tek kişi vardı bizi kuratarcak. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت كان هناك انسان واحدا فى امكانه انقاذنا |
Tüm bu zaman boyunca senin için bir hikâyeden fazlası olduğumu zannediyorum. | Open Subtitles | كل هذا الوقت كنت أظن أننى لست أكثر من مجرد قصة تافهة |
Düşünsene, tüm bu zaman boyunca Avrupa'nın en sevilen prensesi oluyordun. | Open Subtitles | لأعتقد طوال الوقت أنك قد تغيرت إلى أجمل أميره فى أوروبا |
Tüm bu zaman boyunca, bir kez bile "nasılsın?" diye sormadın. | Open Subtitles | وبكل هذا الزمن لم تخرج منك أبدا حتى كلمة كيف حالك |
Kasabadayken görmüştüm. Tüm zaman boyunca orada oturdu. | Open Subtitles | شاهدتها بالبلدة من قبل لقد ظلت جالسة هناك طيلة الوقت |
Bütün bu zaman boyunca bu dördünün hikayeyi değiştirme şekilleri inanılmaz. | Open Subtitles | من الرائع كيف هؤلاء الأربعة يغيرون القصة طيلة الوقت |
- Tüm zaman boyunca beraberdik biz. | Open Subtitles | أفتقدتك كثيرًا كنتِ دومًا معي طيلة الوقت |
Bunca zaman boyunca sakladım. Hiç kullanmadım ama belki sen kullanırsın. | Open Subtitles | احتفظت به طيلة الوقت لمْ أستطع استعماله لكنْ ربّما تستطيعين |
Onca zaman boyunca depoda ne yapıyordunuz o zaman? | Open Subtitles | لا , حقاً ؟ ما الذي كنتما تفعلانه طيلة الوقت ؟ |
Ve tüm bu zaman boyunca birisinin söylemiş olduğu birşeyi hatırlamam gerektiği aklımdaydı ama ne olduğunu unutmuştum. | Open Subtitles | وطوال الوقت كنت أعرف ..أنني يجبأنأتذكرشيئاً ما. |
Tüm bu zaman boyunca, gerçek düşmanımızın dönüşüne dair bazı işaretler arıyoruz. | Open Subtitles | وطوال الوقت نبحث عن دلائل، تُشير إلى عودة عدونا اللدود. |
Bu felsefe Afrika'da okuduğum tüm zaman boyunca çalışmalarımın altını çizdi. | TED | دعمت هذه الفلسفة دراساتي على طول الوقت الذي درستُ فيه في أفريقيا. |
Doğru Eşyalarınıza bakarken tüm zaman boyunca sizi düşündü. | Open Subtitles | هذا حقيقي، ما لبثت تتحدث عنكم وتسترسل بالحديث خلال الوقت الذي كنّا نسرق فيه أشيائكم |
O kadar zaman boyunca duvarındaki çatlak evren zihnine akıyordu. | Open Subtitles | ذلك الشق في غرفة نومك طوال الوقت كان سببا في تدفق كل الكون عبر عقلك |
Bir saattir buradayız ama tüm zaman boyunca şişelere sadece sağ elinle dokundun. | Open Subtitles | نحن هنا منذ ساعة، ولطول الوقت كنت فقط تمسك هذه الزجاجة بيدك اليمنى |
Sorun değil, fakat tüm o zaman boyunca yastığın altındaydı. | Open Subtitles | شيئ لا يهم، ولكنه كان تحت . الوسادة طوال الوقت |
Uzun zaman boyunca kendi değerimizi bilemedik ve diğerleri tarafından da öyle görüldük. | TED | ولمدة طويلة من الزمن قللنا من اهميتها بواسطة انفسنا وقيمنا الاخرون بأقل من قدرتنا |
Kesinlikle, tüm o zaman boyunca yaptığım şeydi o. | TED | سيرينا: بالضبط، حسناً، هذا ما كنت أقوم به طوال ذلك الوقت. |
Sonradan anladım ki bütün o zaman boyunca... | Open Subtitles | و بعدها اكتشفت بأنه في كل ذاك الوقت كانت |