"zaman kazanmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • لكسب الوقت
        
    • كسب الوقت
        
    • كسب بعض الوقت
        
    • توفيراً للوقت
        
    • لنوفر الوقت
        
    • توفير الوقت
        
    Goa'uld'un Triad'ı zaman kazanmak için kullandıklarını düşünüyoruz, böylece Tollana'ya bir saldırıya hazırlanabilecekler. Open Subtitles لقد إعتقدنا أن ال جوؤولد يستخدمون المحاكمة لكسب الوقت لكي يمكنهم أن يستعدّوا لهجوم على تولان
    zaman kazanmak için yapabildiğin her şeyi yap. Seni birazdan arayacağım. Open Subtitles إفعل كُلّ ما تستطيع لكسب الوقت سأتّصل بك لاحقاً
    Kısacası onların amacı zaman kazanmak. Open Subtitles بمعنى آخر فإن هدفهم هم أيضاً سيكون كسب الوقت.
    Ölmek istemedim ve yakalandığımda zaman kazanmak için bir hikâye uydurdum. Open Subtitles لم ارد ان اموت لذا عندما قبص علي ..اخترعت هذه القصة لاجل كسب بعض الوقت
    zaman kazanmak açısından, sanırım borç ertelemesi için geldin değil mi? Open Subtitles توفيراً للوقت ، أعتقد أنك أتيت لطلب تجديد فاتورتك ؟
    zaman kazanmak için, haberleri bir açıklama olarak kabul edelim. Open Subtitles لنوفر الوقت, دعونا نستمع إلى الأخبار
    Bilirsin işte, zaman kazanmak için otobüs kullanmak gibi. Open Subtitles كما تعلمين , توفير الوقت في الحافلة.
    Bir yalan düşünmek için soruyu tekrarlatarak zaman kazanmak. Open Subtitles تكرار السؤال لكسب الوقت للتفكير في كذبة؟
    zaman kazanmak için batı tarafında acil durum merdivenini kullanırız. Open Subtitles ثمّ استخدام سلم الطوارئ الغربي لكسب الوقت.
    Muhtemelen onu rehin aldı. Ülkeyi terk etmek için ve zaman kazanmak için. Open Subtitles ربما أخذها رهينة لكسب الوقت للفرار من البلاد
    Düşmanlarımızı şaşırttı, kurnazlığını gösterdi ve zaman kazanmak için kaynaklarını verdi. Open Subtitles ويساقوا أعدائنا، انه استغل المكر و الموارد لكسب الوقت.
    Bu zaman kazanmak için uygun bir strateji. Open Subtitles هذا مشروع وهي استراتيجية لكسب الوقت
    Bak, bu sadece zaman kazanmak için bir hile. Open Subtitles انظر، أنها فقط وسيلة لكسب الوقت
    İzlerini dağıttıktan sonra, kafa karıştırıp zaman kazanmak için, El Viento'ya gitmişlerdir. Open Subtitles بعد مساراتها - عبور كريسس لإضافة البلبلة و كسب الوقت ، ذهبوا إلى El بينتو .
    Bence siz zaman kazanmak istiyorsunuz Doktor Weir. Open Subtitles أظنك تحاولين كسب الوقت دكتورة (وير)
    Katil muhtemelen onu üstüne atıp yukarı kaldırarak zaman kazanmak istemiş. Open Subtitles الغالب أنّ القاتل ظنّ أنّ بإمكانه كسب بعض الوقت عن طريق وضعها على ذلك، ورفعها إلى الأعلى
    - Yapma Liv, zaman kazanmak için yalan söylüyordum. Open Subtitles بحقك، (ليف) كنت أحاول كسب بعض الوقت - ربما
    Sadece zaman kazanmak istedi Open Subtitles كان يريد فحسب كسب بعض الوقت.
    zaman kazanmak için, haberleri bir açıklama olarak kabul edelim. Open Subtitles توفيراً للوقت ، سندع الأخبار تقوم بمهمة التفسير
    zaman kazanmak için boyunlarınızı yukarı çevirmek isteyebilirsiniz. Open Subtitles لعلكم ترفعون أعناقكم الآن توفيراً للوقت
    zaman kazanmak için, tüm erkeklere "Dave", tüm kızlara ise "Debbie" diyeceğim. Open Subtitles لنوفر الوقت سأنادي كل الذكور (ديف) وكل الإناث (ديبي)
    Biraz zaman kazanmak istediniz, ve biz de bunu yaptık. Open Subtitles ‫انت تريد توفير الوقت ‫و نحن فعلنا ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more